Hızlı Konu Açma

Hızlı Konu Açmak için tıklayınız.

Son Mesajlar

Konulardaki Son Mesajlar

Reklam

Forumda Reklam Vermek İçin Bize Ulaşın

Tomb Raider İncelemesi

Quatro

<marquee><b><span color="#FF0000">Do not break the
Fahri Üye
Katılım
28 Temmuz 2013
Mesajlar
391
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Tomb Raider ve yapımın efsane karakteri Lara Croft’la ilk olarak 1996 yılına uzanan köklü bir geçmişimiz var. Oyun dünyasıyla içli dışlı olan herkes ucundan bir şekilde Tomb Raider’a bulaşmıştır, duymuştur, denemiştir, sevse de sevmese de saygı duymuştur. Bugüne kadar toplamda 9 oyunu, 2 filmi (ikis ide yolda) ve çeşitli çizgi romanları piyasaya sürülen Tomb Raider – Lara Croft, son video oyunlarıyla epey hayal kırıklığı yaratmıştı. Bir şeyler ters gidiyordu ve acilen de “Dur” denmesi gerekiyordu. Crystal Dynamics oyuncuların çağrısını duymuş olmalı ki, Tomb Raider’ı orijinal adıyla bize geri verdi; hem de bu sefer çok daha derin bir şekilde.

Bir macerayı sıradışı yapan kim olduğun değil, ne yaptığındır…

Hikâyemiz Endurance adlı gemide başlıyor. 12 kişilik mürettabatın içinde farklı görevlere sahip farklı dostlarımız yer alıyor; kaptan, teknisyenler, film yapımcısı, arkeologlar ve diğerleri… Zaten tam olarak da bir arkeolojik araştırmanın üzerindeyiz ve Japonya’nın doğu bölgesinde yer alan Dragon’s Triangle’dayız. Amacımız efsanevi bir Japon kraliçesini araştırmakken, geminin fırtınada batmasıyla tüm planlar da sekteye uğruyor. Adaya ayak bastığımızda ise ekibimizden ayrı düşüyoruz ve burada İkinci Dünya Savaşı muharebelerinin verildiğini, bizden önce de yaşayanların olduğunu fark ediyoruz. Yeni nesil Tomb Raider bu şekilde başlıyor ve senaryo ilerliyor.

[video=youtube;CDwNeyqEJl0]http://www.youtube.com/watch?v=CDwNeyqEJl0&feature=player_embedded[/MEDIA]

Aslında hikâye genel olarak pek de etkileyici sayılmaz. Benim asıl ilgimi çeken ise yeni Lara Croft karakteri oldu; daha doğrusu Lara Croft’un Tomb Raider’a dönüş evresi. Hiç de tanıdığımız bildiğimiz gibi değil ilk başlarda; o çifte tabancalı, her türlü şiddet eylemini korkusuzca gerçekleştirebilen kadın değil bu seferki. Henüz ilk macerasında olan, kırılgan bir kız var karşımızda. Ve ilk görevi belki hepsinden de zor; hayatta kalmak!

Lara’nın karakter gelişimi oyun süresince belki hızlı da olsa, iyice yedirilmiş hâlde. En azından Crystal Dynamics eldeki süreyi başarılı şekilde kullanmış ve bize Lara Croft’un o bildiğimiz hâle nasıl geldiğini anlatmış. İlk başlarda fazlasıyla yumuşak olan karakter, zaman içinde acımasızlaşıyor. Bunun ilk örneklerini de düşmanları ve hayvanları öldürmeye başladığımızda görüyoruz. Tüm bu kişisel olayların yanında, bu sefer Lara Croft da çok daha gerçekçi bir karaktere dönüşmüş; bilhassa fiziksel özellikler bakımından. Açıkçası eski Lara Croft fazla “estetik ameliyatı” olmuş bir kadındı ve biraz daha fazla erkek oyuncu kitlesini içgüdüsel olarak kendine çekmek amaçlı yaratılmıştı. Bu sefer elimizde bulunan ise fazlasıyla gerçekçi bir tip. Üstelik yine çok çeşitli akrobasik hareketlere girmemize rağmen, artık bunlar daha gerçekçi hâlde bize sunuluyor. Sonuç olarak, ben yeni Lara Croft’u her yönden beğendim ve oldukça oturaklı bir karakter olmuş. Hikâye de her ne kadar vasat olarak gözükse de, anlatımın muhteşemliğiyle bu sorun da ortadan kalkmış oluyor.

Hikâyenin ve Lara’nın dışında Tomb Raider’ı bu kadar ilgi çekici kılan en önemli özellik elbette oynanış oluyor. Yapımda her şey tam da olması gerektiği gibi gözüküyor. Dövüş sistemi saf eğlence sunarken, piyasadaki tüm TPS shooter’lardan da iyi olduğunu kanıtlıyor. Platform öğeleri aynı şekilde oldukça başarılı şekilde yedirilmiş ve size sorun yaratmıyor. Aynı şekilde kontrollerin de kusursuz olduğu oyunda bu sefer platform öğeleri ve bulmacalar ise eskiye göre hayli az bulunuyor. Bilirsiniz, Tomb Raider oyunları daima keşif ve bulmacalarla ilgilidir ve aksiyon biraz daha azdır. 2013 modelinde ise dövüş biraz daha ağırlık kazanıyor. Evet, belki bu serinin diğer yönlerini sevenler için hayal kırıklığı yaratacaktır ama emin olun savaş mekanikleri o kadar iyi ki, şikayet etmek çok zor oluyor!

Tomb Raider’ın en hoşnut olmadığım yeri ise oyunun sunulduğu gibi bir “survivor”, yani hayatta kalma mücadelesi tadında geçmiyor oluşu. Kabul, mekanlar harika, gerilim inanılmaz, scriptler başarılı şekilde tasarlanmış ve adanın bütün o atmosferi sizi içine çekiyor ama ortada bir hayatta kalma mücadelesi de yok. Öyle ki, adanın heryeri erzak ve mühimmat dolu! Yine de easy’de oynasanız dahi oyun epey zor ve birkaç darbeyle kendinizi vahşi bir şekilde öldürülmüş hâlde bulabiliyorsunuz. Tomb Raider’da kullanabileceğiniz çeşitli alet edevatların yanı sıra yay ve tabanca gibi temel silahlar da bulunuyor. Batman’deki “Detective Vision” benzeri, Lara’da da “Survival Instincts” mevcut ve bunun sayesinde çevredeki hayvanları, düşmanları ve eşyaları görebiliyoruz. Çeşitli anı defterlerinin yanı sıra mühimmat kutuları da bularak onları değerlendirme şansımız var, aynı zamanda hayvanları öldürüp etinden sütünden de faydalanabiliyoruz! Peki, bunların tümü ne işe yarıyor? Tahmin etmek zor olmasa gerek; yetenek geliştirme! İki yetenek ağacımız var; Hunter ve Survivor. Yani birisi hayatta kalma üzerine, diğeri ise dövüşler ve avcılık üzerine. Aynı şekilde yetenek gelişiminin yanı sıra, belli kamplarda bu upgrade sayfasına girerek silahlarınızı da modifiye edebiliyorsunuz.

Tomb Raider, ilerleyiş bakımından fazlasıyla çizgisel bir yapıya sahip maalesef ve daha sonra tekrar geri dönebileceğiniz bölgeler mevcut olsa da, bu yapımın tekrar oynanabilirliğini pek arttırmıyor bana kalırsa. Oynama tarzınıza ve tekrar etmenize göre muhtemelen 8-12 saat içinde bitireceksinizdir. Bu da pek kısa sayılacak bir süre değil diye düşünüyorum. Üstelik bu sene seriye ilk defa multiplayer modları da eklendi ve biraz da burada oyalanacaksınızdır. Klasik loadout’lar, perk’ler mevcut ve oyunun başarılı vuruş dinamikleri burada da kendini gösteriyor.

Tomb Raider’ı PC platformu üzerinde inceledim ve görseller inkâr edilemez biçimde etkileyiciydi. Oyunu başta ultimate ayarlarda çalıştırdım fakat bazı sorunlarla karşılaştım. Görünüşe göre, Nvidia kartlarda tessellation’ı açınca oyunda çökmeler yaşanıyor. Tessellation kapanınca ise her şey düzeldi. Tomb Raider, birçok kısmında büyüleyici gözüküyor. Karakter tasarımları özenerek yapılmış ve frame rate oranları da büyük ölçüde stabil olarak kalıyor. Her ne kadar Lara’yı bazen garip gösterse de, yeni TressFX saç teknolojisi de harika olmuş. Tomb Raider muhteşem gözüken bir oyun ama aynı zamanda kulağa da hitâp ediyor! Birçok Hollywood filmine taş çıkartır derecede örkestra sesleri kullanılan oyunda Lara’ya da sesiyle Camilla Luddington can vermiş.

Firmalar tarafından eski klasikler yeniden diriltilince, hele karakterlerin vesaire geçmişine dönülünce genellikle ortaya kötü yapımlar çıkardı. Tomb Raider kesinlikle bunlardan biri değil ve herkes tarafından denenmeli; bihassa oyunun hayranları ve TPS severler tarafından. Lara Croft geri döndü, üstelik bu sefer hiç olmadığı kadar iyi!

 

Users Who Are Viewing This Konu (Users: 0, Guests: 1)

Üst