Hızlı Konu Açma

Hızlı Konu Açmak için tıklayınız.

Son Mesajlar

Konulardaki Son Mesajlar

Reklam

Forumda Reklam Vermek İçin Bize Ulaşın

Grid 2 İncelemesi

Quatro

<marquee><b><span color="#FF0000">Do not break the
Fahri Üye
Katılım
28 Temmuz 2013
Mesajlar
391
Tepkime puanı
1
Puanları
0
2008 yılına dönüp baktığımda ilk GRID oyununun ne derece parladığını iyi hatırlıyorum. Pist yarışları, onlarca araba, üst düzey grafikler ve seslerle Codemasters’ın yarış oyunları alanında hakimiyeti de başlamış oluyordu. Firma yıllar içinde farklı yarış türlerine yöneldi ve tam da unutuldu derken, GRID 2 ortaya çıktı. Aslında her ne kadar heyecanla beklesem de, ilk oyunun en büyük artılarından olan ve piyasadaki birçok türevinde de bulunmayan kokpit kamerası özelliği kaldırılacaktı. Codemasters’ın bu basit maliyetten kaçma çabası canımı sıksa da, bol bol oynadım, sevdim GRID 2’yi. Sırada da, biraz gecikmeli de olsa incelemesi var.

Her zamanki klasik Codemasters menüleriyle ve GRID tarzıyla bizi karşılayan oyuna zaten kısa sürede alışıyoruz, her şeyiyle gayet tanıdık geliyor. Ülkemizi, ismimizi ve lakabımızı belirledikten sonra ilk iş menülere girip ayar çekmek oluyor. Burada zorluk ayarlarına ve kontrollere özellikle göz atmanızı öneririm. GRID 2, ilk oyunun aksine çok daha arcade havada olmuş. Bunu zaten kokpit kamerasının kaldırılışından da tahmin etmiştik. 2008 yılında çıkan oyuna alışmam kolay zorluk seviyesinde bile uzun zamanımı almışken ve o kadar oynamama rağmen keskin virajları rahat dönemiyorken, GRID 2 kısa sürede kavranan bir oyun. Özellikle yeni araçlar aldığınızda, işler daha da kolaylaşıyor ve PC’de değil direksiyon – gamepad, oyun klavyeyle dahi hiçbir kontrol sorunu çıkarmıyor. Bilmiyorum, muhtemelen eski simülasyon vari oynanışı özleyenler de olacaktır ama bu da hiç fena değil diyebilirim. Ek olarak, yine hasar opsiyonlarımız çeşitli ve elimizde üç seçenek var. İstersek aracın ne görüntüde, ne içeriden herhangi bir zarar görmemesini sağlayabiliyoruz. İstersek kozmetik olarak kırılıp dökülmesini ya da tamamen, her şeyiyle gerçekçi olmasını ayarlayabiliyoruz. Bu tamamen size kalmış, ben alışma sürecinde kazasız belasız oynamayı tercih ederken, ısındıktan sonra hasar mekaniklerini açmaya karar verdim.

[video=youtube;GrXJcEknZEU]http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=GrXJcEknZEU[/MEDIA]

GRID 2 her ne kadar yine son derece kaliteli ve bol seçenekli çoklu oyuncu modlarına sahip olsa da, asıl parladığı kısım kariyer modu. Yine dünyanın çeşitli şehirlerindeki pistlere gidiyoruz (öyle ki Eyfel Kulesi’nin dahi yanından geçeceksiniz), Time Attack, Drift, Eliminator, Checkpoint ve Touge türlerinde yarışlara katılıyoruz. World Series Racing adlı bu kısım yine çok geniş hazırlanmış ve devamlı yeni mücadeleler karşımıza çıkıyor. Mükâfat olarak da tabii ki arabalarla ödüllendiriliyoruz: klasikler, muscle araçlar, spor arabalar ve dahası. Her ne kadar Lamborghini, Ferrari ve Porsche olmasa da elimizde, liste gayet yeterli.

İlk oyundaki kadar devrimsel grafiklere sahip olmasa da (yeni jenerasyona geçerken, hâliyle), GRID 2 yine çıtayı üst seviyede tutmuş. Araç modellemeleri yine piyasada birçok benzerinden iyiyken, partikül efektleri ve gölgeler iyice parlıyor. Kırılmalar, parçalanmalar kısacası fizikler de gayet başarılı. Klasik olarak müzik barındırmayan oyunda, araç sesleri de çok iyi. Size yarıştığınızı gerçekten hissettiriyor diyebilirim.

Üzerinde çok konuşmaya gerek yok zirâ GRID 2 zaten başarılı olan bir şeyi almış, geliştirerek yeni sürümünü ortaya koymuş. Gereksiz eleştirilere de, aşırı şişirmeye de gerek yok. Elde şu an daha iyisi de yok!


 

Users Who Are Viewing This Konu (Users: 0, Guests: 1)

Üst