Hızlı Konu Açma

Hızlı Konu Açmak için tıklayınız.

Son Mesajlar

Konulardaki Son Mesajlar

Reklam

Forumda Reklam Vermek İçin Bize Ulaşın

Fenerbahçe Ve Temsil Ettiği Bütün Branşlar

Sfenks

<marquee behavior="alternate"><font color="red" si
Uzman Üye
Katılım
10 Mart 2013
Mesajlar
1,200
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
www.hayatmmo.com
Futbol




Fenerbahçe Profesyonel Futbol Takımı, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün en önemli şubesidir. Kulüp gelirlerinin büyük bir kısmı bu şube için harcanır. Şube 1959'dan beri düzenlenen Süper Lig'de 18 kez şampiyonluk ipini göğüslemiştir. Ayrıca 5 kez Türkiye Kupası, 2 kez TFF Süper Kupa, 6 kez Cumhurbaşkanlığı Kupası ve 8 kez Başbakanlık Kupası'nda şampiyon olmuştur.

Avrupa kupalarındaki en büyük başarısına ise 2007-08 sezonunda Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale kalarak ulaşmıştır. Futbol Para Ligi raporlarının yayınlanmaya başladığı 1996-97 yılından bu yana dünyanın en zengin 20 kulübünün arasına giren ilk Türk futbol kulübü de Fenerbahçe olmuştur. Fenerbahçe bu listede 111.3 milyon € ile 19. sıradadır.[2]


Basketbol




Voleybol





Fenerbahçe Bayan Voleybol Takımı[2], Fenerbahçe Spor Kulübü'nün bayan voleybol takımı. Fenerbahçe, maçlarını Burhan Felek Voleybol salonunda oynamaktadır.

Fenerbahçe 2008-09 sezonunda Türkiye Birinci Voleybol Ligi'ni tarihinde ilk kez şampiyon olarak tamamladı. Avrupa Kupalarında ise aynı yıl Avrupa Bayanlar CEV Kupası'nda Avrupa3.sü olmuştur.

2010'da Avrupa Indesit Şampiyonlar Ligi Dörtlü Finali'nde, Fransa'nın Cannes kentinde evsahibi Cannes takımını 3-2 yenerek finale yükselmiş, Finalde İtalya'nın Volley Bergamo takımına 3-2 yenilerek "Avrupa Indesit Şampiyonlar Ligi ikincisi" olmuştur.

2011 yılında Fenerbahçe Bayan Voleybol Takımı, Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen Dünya Kulüplerarası Voleybol Şampiyonası Finali’nde Brezilya ekibi Sollys Osasco takımını 3-0 yenerek "Dünya Şampiyonu" olmuştur.

2011 yılı Avrupa Indesit Şampiyonlar Ligi Final Four 'unu İstanbul'da düzenlemiş olan, Fenerbahçe "Avrupa 3.sü" olmuştur. 2011-12 Avrupa Indesit Şampiyonlar Ligi'nde ise Fenerbahçe Universal "AVRUPA ŞAMPİYONU" ünvanına ulaşmıştır.

Son olarak 2009-10 sezonuna Süper Kupa ile girdikten sonra, Türkiye Kupası'nda Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom'u 2-3 4-2 (altın set ile) dize getirerek bu kupayı da tarihinde ilk kez kazandı. Ligde ise normal sezonu namağlup tamamladıktan sonra play-off yarı finalinde Galatasaray'ı 3 kez 3-0 yenerek eledi. Play-off finalinde ise Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom ile karşılaşan sarı-lacivertliler bu seriyi de 3-2, 3-2 ve 3-0'lık galibiyetlerle 3-0 galip tamamladılar ve ikinci kez üstüste lig şampiyonluğuna ulaştılar.2010-2011 sezonunda klübü istenilen başarılara ulaştırmak adına dünyanın en iyi antrenörü olarak kabul edilen Brezilyalı ünlü hoca José Roberto Guimarães (Zé Roberto) takımın başına getirilmiştir.

Yelken






Fenerbahçe Yelken Takımı Fenerbahçe'nin 1907 bayan ve erkek yelken takımlarından oluşmaktadır. Branş Optimist, laser, 420, 470 ve rüzgar sörfü takımlarından oluşmaktadır ve Dereağzı Tesisleri'ni kullanmaktadır.

1910'larda faaliyete geçen şube, 1936'da Behzat Baydar ve Harun Ülman ile Star (sailboat) sınıfında Berlin Olimpiyatları'nda ilk kez ülkemizi temsil etti. II. Dünya Savaşı sırasında tüm ülkede olduğu gibi duraklayan faaliyetler 1952'de Deniz Bankası'nın kulüplere modern tekneler sağlamasıyla canlandı. Fenerbahçe, 1960'lardan 1980'lerin sonuna kadar en çok İstanbul ve Türkiye Şampiyonluğu kazanan ve milli takıma en çok sporcu gönderen takım oldu.

90'lı yıllardan itibaren yurtiçinde kazanılan şampiyonluklara ilaveten yurtdışında kazanılan başarılar da gurur kaynağı olmuştur. 2002'de Tuğçe Subaşı Laser 4.7 sınıfında Dünya, 1993'te Arda Baykal Optimist sınıfında Akdeniz Oyunları, 1993'te Haluk Babacan Finn sınıfında, 1995'te Akif Muslubaş yine Finn sınıfında, 2002'de Utku Ören Laser Radial sınıfında, 2006'da Yonca Yıldıral ve İrem Özdemir 470 sınıfında ve Zeynep Yentür Optimist sınıfında Balkan şampiyonu olmuşlardır.


Yüzme




ürkiye'de yüzme sporuna faaliyeti arasinda ilk yer veren Türk kulübü Fenerbahçe olmuştur [1]. Kulüp sporcularından Salahaddin Türsen Türkiye'nin ilk mukavemet yüzücüsü, ünlü futbolcusu Sait Selahattin Cihanoğlu ilk sürat şampiyonu, Kemal Bey de ilk tramplen ve kule atlayıcısı olarak yıldızlaştılar. Yine Fenerbahçe'den futbolcu, hokeyci ve komple sporcu "Yedibela" adıyla tanınan Fahri Ayad da tramplen ve kule atlamada büyük bir yıldız olarak parladı.

Türkiye'de ilk resmi ve düzenli yüzme yarışları 15 Eylül 1923 günü İstanbul'da yapildi. O gün yapılan 100 metre yarışında İtalyan Mai Limmeri birinciliği, Fenerbahçe'den Raşit Bey ikinciliği, Galatasaray'dan Nejat Abud da üçüncülüğü kazandi. Yine bu dönemde Fenerbahçeli Hikmet ve Melih Beyler de başarılı birer yüzücü olarak kendilerini gösterdiler [2].

Bu isimlerin hemen arkasından da Fenerbahçe kulübünden Suat Erler kendini Cumhuriyet döneminin ilk genç isimlerinden biri olarak göstermeye baþladı. Suat Bey daha sonra Galatasaray kulübüne geçecek ve spor hayatına son yıllarını da kurduğu İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü'nün forması altında yaşayacaktı.

Yine 1930'lu yılların başında bayanlararası yarışmalar da bu spora ayrı bir heyecan katmaya başladı. Avrupa'da doğup büyüyen Leyla Asım Turgut'un Türkiye'ye döndükten sonra Fenerbahçe kulübüne girmesiyle kulüpte bayanlar voleybol, atletizm, kürek ve tenisten sonra bir bayan yüzme takımı da kuruldu. Leyla Asım Turgut'un yanına eklenen Nüzhet, Lola, Vecihe, Süheyla ve tramplen atlayıcı Perihan hanımlarla mükemmel bir bayan yüzme ekibi meydana çıktı. 1933 yılındaki İstanbul Şampiyonası'nda Leyla Asım Turgut tek seferde beş rekor birden kırarak Fenerbahçe'ye şampiyonluklar kazandırdırdı. Turgut'un kırdığı rekorların 22 yıl boyunca egale bile edilememesi adıgeçenin ne ölçüde zamanının ötesinde bir sporcu olduğunu göstermektedir.

Türk yüzücüleri ilk uluslararası temaslarını 1934 yılında yapmışlardır. SSCB'ye giden ulusal takımda Leyla Asım Turgut'un da yeralması Fenerbahçe için ayrı bir gurur kaynağı olmuştur. Ancak ne yazık ki II. Dünya Savaşı yıllarında birçok sporda olduğu gibi yüzme de Türkiye'de duraklama devrine girmiştir.

II. Dünya Savaşı'nın ardından yüzme sporu birçok kulüpte olduğu gibi Fenerbahçe'de de canlanmıştır. 1951'de yüzme şubesi kurulmuş ve önemli başarılar kazanmıştır. 1953'te Adana'da yapılan Türkiye Şampiyonası'nda sarı-lacivertli yüzücü Yılmaz Özüak'ın beş dalda Türkiye rekoru kırarak birinci olması Türk yüzme tarihinde uzun süre tekrarlanamayan bir başarı olarak tarihe geçmiştir. 1955'te sarı-lacivertli takım ezeli rakibinin rekortmen sporcularına el atmasıyla dağılmış, başarılar 1960'ların başına kadar genç bayanlar kategorisiyle kısıtlı kalmıştır. Burada 1956-58 yılları arasında Fenerbahçe futbol takımının teknik direktörlüğünü yapan Macar Ignace Molnar'ın kızı Iboya Molnar'ın önderliğindeki takımın başarılarını unutmamak gerekir.

Fenerbahçe yüzme şubesi bu tarihlerden itbaren uzun süre kapalı kalmıştır. 1988'de daha sonra Fenerbahçe Başkanı da olacak Metin Aşık'ın kulübe bir yüzme havuzu kazandırmasıyla yüzme takımı da kurulmuştur. İlk yıllarında kısıtlı başarılar kazanan takım, daha çok altyapı çalışmalarına yönelmiştir. 1994 yılında Fenerbahçeli genç yüzücülerin Galatasaraylı rakiplerine karşı kazandıkları başarılar bir anlamda gelecek günlerdeki büyük başarıların da habercisi olmuştur.

1997 Aralık ayında Başkan Ali Şen'in çabalarıyla Emin Gökalp Baş tarafında kurulan yüzme şubesi o tarihten beri Türkiye Yüzme Şampiyonaları'nda kupalara tam anlamıyla ambargo kurmuştur. Yaz, kış ve 2007'den beri kısa kulvar olmak üzere yılda üç kez düzenlenen Türkiye Şampiyonalarında 1998'den beri ezeli rakibinin (GS) 8 şampiyonluğuna karşı 23 şampiyonluk kazanan Fenerbahçe bu spordaki öncü rolünü sürdürmektedir.


Atletizm






Fenerbahçe Atletizm Takımı Fenerbahçe Spor Kulübü'nün atletizm branşıdır. Erkek, bayan ve kros takımlarına sahiptir. Takım 2.500 oturma kapasitelik Burhan Felek Spor Salonu'nu kullanmaktadır.
Kulübe üye sporcular ilk kez I. Dünya Savaşı öncesinde İstanbul'da düzenlenen şampiyonalarda aldıkları derecelerle dikkat çekmişlerdir. 1918'de atletizm şubesi resmi olarak kurulmuş, Paris'te düzenlenen 1924 Yaz Olimpiyatları'nda Türkiye'yi temsil eden sporculardan biri de sarı-lacivertli atlet Hüseyin Tarık olmuştur.

1928'de yeniden toparlanan atletizm şubesi 1932'de Galatasaray'ın "Geçilmez" denen bayrak takımını geride bırakarak şampiyonluğa ulaşmış, 1939'dan sonra ise İstanbul Şampiyonaları'na ve Gül Kupası'na, ayrıca 1951'de ilk kez düzenlenen Türkiye Kulüplerarası Atletizm Şampiyonaları'na da ambargo koymuştur. 1939'dan 1965'e kadar düzenlenen 22 İstanbul Birinciliği'nin 18'ini, yine 1951'den 1965'e kadar organize edilen 12 Türkiye Birinciliği'nin 8'ini şampiyon olarak tamamlamıştır.

Fenerbahçe'nin atletizmdeki bu altın dönemi Türk atletizminin de doruk yıllarına karşılık gelir. Türkiye'nin güreş sporu haricinde Olimpiyatlardaki (1948 Londra, üç adım atlama) ilk madalyasını kazandıran ve 1951 Avrupa Şampiyonası'nda aldığı madalyanın üzerine 1990'ların sonuna kadar bir tane bile eklenemeyen Ruhi Sarıalp, uzun mesafelerde Dünya Ordulararası, Akdeniz ve Balkan şampiyonluklarına ulaşan Ekrem Koçak, 1947'de Atina'da düzenlenen Doğu Akdeniz Şampiyonası'nda 4x400 metre bayrak yarışında son adam olarak yarışan ve 25 metre önündeki Yunanlı atleti müthiş bir sprintle sollayarak göğüs farkı ile yarışı kazanan ve bu başarısı bizzat dönemin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu'nun telgrafıyla kutlanan Doğan Acarbay, İnönü Stadı'nda 25.000 kişinin soluksuz izlediği şampiyonada ise 1.97 cm ile Türkiye rekoru da kırarak şampiyon olan Erdal Akkan, yine Atina'da 200 metre Doğu Akdeniz şampiyonu olan Kemal Aksur, 1939'da Balkan Oyunları'nda 100 ve 200 metrelerde iki birincilik kazanarak Yunan Kralı'na iki defa İstiklal Marşı'nı dinletmek gururunu yaşatan Muzaffer Baloğlu, Ordulararası Dünya Şampiyonalarında Türkiye'ye atletizmde Dünya şampiyonlukları ve rekorları hediye eden Muharrem Dalkılıç, on defa İstiklal Marşı'nı çaldırtmış, on yedi defa Türk Bayrağı'nı göndere çektirmiş Osman Coşgül, aynı zamanda Dünya İstatistikçiler Birliği üyesi Turhan Göker, Amerika Kıtası'nda yılda bir defa yapılan Amerika Şampiyonası'nda 1947'de 5.000 metrede üçüncülük madalyası kazanan tek Türk atleti Eşref Aydın, Türkiye'ye Balkan şampiyonlukları yaşatan Melih Kotanca hep Fenerbahçeli atletlerdir.

1965'te yaşadığı maddi bunalım nedeniyle duraklama dönemine giren atletizm şubesi 1970'lerin ortasına kadar kros takımının Türkiye şampiyonluklarıyla teselli buldu. Mehmet Terzi ve Mehmet Yurdadön gibi son dönemin en önemli uzun mesafecilerinin de bulunduğu kros takımı 1979'da kısa bir aradan sonra yeniden ele geçirdiği Türkiye Şampiyonluğu'nu 1986'ya kadar bırakmadı ve atletizm takımının ikinci altın döneminin ateşini yaktı.

1984'te 18 yıl aradan sonra ezeli rakibi Galatasaray'ı geride bırakarak İstanbul ve Türkiye Şampiyonluğuna ulaşan takım 1985 ve 1987 şampiyonluklarını da kazandı. 1987'de son kez yapılan Türkiye Şampiyonası yerine aynı yıl ilk kez sekiz kademeli Deplasmanlı Atletizm Ligi düzenlendi. 1987'den beri her yıl düzenlenen Atletizm Ligi'nde sarı-lacivertliler 25 yılda 19 şampiyonluk kazanarak tam anlamıyla bir hegemonya kurdular. 1994'te kurulan Bayan takımı da 1995'ten 2000'e kadar 5 şampiyonluk kazandı, 2001-2008 arasında hep ENKA'nın ardından 2. olduktan sonra 2009'da şampiyonluğu tekrar ellerine geçirdiler. Kros takımı ile 2006'da kurulan atmalar takımı da sarı-lacivertli kulübe hem erkeklerde hem de bayanlarda şampiyonluklar kazandırmayı başardı.

Bu dönemde Donovan Bailey, Ionela Tarlea, Merlene Ottey ve Tatyana Polnova gibi dünyaca ünlü atletler ve Kemal Koyuncu, Ercüment Olgundeniz, Anzhela Atroshchenko, Ebru Kavaklıoğlu, Eşref Apak, Halil Akkaş, Karin Melis Mey, Semra Aksu, Filiz Kadoğan, Nevin Yanıt ve Serap Aktaş gibi ünlü Türk sporcular sarı-lacivertli formayı terletti ve Olimpiyatlar, Dünya ve Avrupa Şampiyonaları başta olmak üzere birçok resmi uluslararası yarışta madalyalara ulaştılar. 1948 Londra Olimpiyatları'nda Ruhi Sarıalp tarafından kazanılan bronz madalyanın 2004'te bu defa bir başka Fenerbahçeli atlet Eşref Apak tarafından kazanılması sarı-lacivertli takım için ayrı bir gurur kaynağı olmuştur. 2009 yılında Berlin'de düzenlenen Dünya Atletizm Şampiyonası'nda da Türkiye'nin kazandığı tek madalyanın sahibi Karin Melis Mey de Fenerbahçe sporcusudur.


Masa Tenisi





Fenerbahçe Masa Tenisi Şubesi Fenerbahçe Spor Kulübü'nün erkek ve bayan sporcularından oluşan masa tenisi branşıdır. Takım çalışmalarını Dereağzı tesislerinde yapmaktadır.

1930 yılında Türkiye'de düzenlenen ilk şampiyonada birinci gelen Fenerbahçe; ETTU Cup'ta kadınlarda 2011-12 sezonunda şampiyon, erkeklerde ise 2007-08 sezonunda ikinci olarak Türk takımlarının bu branşta Avrupa Kupalarında ulaştığı en büyük başarıları kazanmıştır[1].

Fenerbahçeli sporcu Gürhan Yaldız'ın 1982 yılında İzmir'de düzenlenen 19. Balkan Masa Tenisi Şampiyonası'nda aldığı gümüş madalya bu branşta bir Türk sporcunun uluslararası yarışmalarda aldığı ilk madalya olurken[2], Melek Hu'nun 2009 yılında Akdeniz Oyunları'ndan aldığı altın ve 2010 yılında Çek Cumhuriyeti'nde yapılan Avrupa Masatenisi Şampiyonası'nda aldığı bronz madalyalar da Türkiye masatenisi tarihinde birer ilki teşkil etti [3]. Fenerbahçeli sporcular Melek Hu ve Cem Zheng ayrıca Türkiye'yi bu spor dalında temsil eden ilk masa tenisçiler oldular.

Fenerbahçe Masa Tenisi Şubesi Türkiye Masatenisi Şampiyonası'nda erkeklerde 16, kadınlarda 10; Türkiye Masatenisi Süper Ligi'nde ise erkeklerde 3, kadınlarda 8 Türkiye şampiyonluğu alarak bu sporda en çok Türkiye şampiyonluğu kazanan takım oldu.


Kürek





Fenerbahçe Kürek Takımı Fenerbahçe Spor Kulübü'nün erkek ve bayan sporcularından oluşan kürek branşıdır. Takım çalışmalarını Dereağzı tesislerinde yapmaktadır.

1914 yılı öncesi kürek dalında yabancı uyruklu kişilerce kurulmuş kürek takımları bulunmaktaydı. 1914 yılında ise Fenerbahçe Kulübü Kurbağalıdere yakınındaki kulüp binası önünde bir kayıkhane yapmıştır. Fenerbahçe'yi Anadolu, Altınordu ve Haliç idman kulüplerinde kurulan Yatching kulübünün el konulan teknelerinin kulüplere dağıtımı bu daldaki spor çalışmaları için büyük yarar sağlamıştır.

24 Ağustos 1917 Cuma günü kulüplerarası yarışlar Sultan Reşad Kupası adıyla Heybeliada'da yapılmış bu yarışı Fenerbahçe kazanmıştır. Kürekte Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki tarihi çekişme 25 Ağustos 1922 tarihinde başlamıştır ve bu yarışı Fenerbahçe kazanmıştır. Fenerbahçe'nin kürek sporundaki üstünlüğü aralıksız 1926 yılına kadar sürmüştür.

1920'lerin sonundan 1940'lara kadar ise Fenerbahçe bayan kürekçileri Fitnat, Melike ve Nezihe Özdil kardeşlerle Vecihe Taşçı'nın şampiyonluklarıyla başarılarını sürdürmüştür. Federasyonun Galatasaray lehinde yaptığı haksızlıklardan usanan Taksim Kürek Kulübü'nün Fenerbahçe'ye katılma kararı almasıyla Fenerbahçe'de kürek branşı tekrar canlanmış ve 1951-55 arasında 2 Türkiye ve 3 İstanbul şampiyonluğu kazanılmıştır.

1957’de Boğaziçi sahil yollarının yapımı sırasında İstinye'deki Fenerbahçe Kürek Kulübü binası yıkılmış ve Fenerbahçe kürek şubesi 1956-61 arasında atalete gömülmüştür.

İsmet Uluğ'un başkanlığın sırasında amatör branşlara gelen hareketlilik kürek şubesini de olumlu etkilemiş ve Fenerbahçe 1962'den 1970'e kadar 9 yılda 7 Türkiye şampiyonluğu kazanmıştır. 1976'dan sonra ise tam bir Fenerbahçe fırtınası esmiş 1986'ya kadar Türkiye ve İstanbul Şampiyonluklarının yanı sıra, 1976'dan itibaren düzenlenmeye başlanan İstanbul ve Türkiye Kupaları da istisnasız Fenerbahçe'nin olmuştur. Bu kupaların A takımın yanı sıra Kıdemliler, Büyükler B, Bayanlar, Hafif Kilolar, Ümitler, Gençler ve Yıldızlar düzeyinde de eksiksiz kazanılmış olması Fenerbahçe'ye kürek sporunda erişilmez bir yer kazandırmıştır.

1987'de bazı milli takım sporcularının Galatasaray'a transferi ile darbe yiyen takım 1990'da tekrar eski gücüne kavuşmuş, 1995-2008 arasında 14 yılda 12 Türkiye Şampiyonluğu kazanmıştır.

Takım, son dönemde ABD/Boston Head of Charles, İtalya Piedoluco, Hırvatistan Zagrep Open yarışları gibi prestijli uluslararası yarışlerda da çeşitli madalyalar kazanmış, milli takıma da sayısız sporcu göndermiştir.


Boks






Fenerbahçe Boks Takımı Fenerbahçeli bayan ve erkek boksörlerden oluşmaktadır. Boks takımı antrenman için Dereağzı Tesisleri'ni kullanmaktadır. Son yıllarda Kickboks, Tae-bo ve Wushu sporları da tatbik edilmeye başlanmıştır.
Fenerbahçe'de sistemli boks çalışmaları Tıbbiyeli Ali Sami Bey ve arkadaşlarının çabalarıyla başlamıştır. 1914 yılında Kuşdili'ndeki yeni kulüp binasına dönemin başkanı Sabri Toprak'ın bir ring kurdurmasıyla bu faaliyetler hızlanmıştır.






 

Users Who Are Viewing This Konu (Users: 0, Guests: 1)

Üst