- Katılım
- 28 Temmuz 2013
- Mesajlar
- 391
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
Macera oyunlarla ilgili olan pek çok kişi Double Fine Productions ve Tim Schafer’ı bilir. Grim Fandango, Monkey Island, Psychonauts ve The Cave gibi birçok başarılı yapıma imza atmış olan Double Fine, bu kez 2009 yılında PS3 ve Xbox 360 konsollarına çıktığında başarısını tescillemiş Brütal Legend’ı PC platformuna çıkardı. Oyunun PC versiyonuna ek olarak birkaç özellik dışında fazla bir ek yapılmadığını baştan belirtmek gerekse de, hâlâ eğlenceli bir şeylerin bizi beklediği de aşikâr.
Brütal Legend’ın konusuna değinecek olursak bir heavy metal grubuna yardımcılık yapan Eddie Riggs’in başından geçen fantastik olayları anlatıyor. Alternatif bir dünyada geçen oyunun mekânları da metal şarkılarından esinlenilmiş. Daha doğrusu şarkılardan yaratılan mitoloji Alman mitolojisiyle birleştirilerek, yaratılan mitolojik öğelere göre mekânlar ve çeşitli yaratıklar tasarlanılmış. Konuya dönecek olursak oyun, Eddie’nin yardımcılığını yaptığı ve “dünyanın en kötü heavy metal grubu” diyerek tarif edilen grubun bir yaratık tarafından katledilmesiyle başlıyor. Bu olaydan sonra bilincini kaybeden Eddie, gözlerini açtığında kendini "Ormagöden" isimli bir tapınağın içinde bulur. Uzun kızıl kıyafetli, tuhaf iskeletlerin bir çeşit ayin yaptığını fark eder ve karakterimizi buradan itibaren kontrol etmeye başlarız. Tapınaktan ana silahlarımız baltayı (The Seperator) ve gitarımızı (Clementine) alarak maceraya atılırız. Bu macerada herhangi bir sağlık, mana, kalkan gibi barlarla işimiz olmayacak, serbest şekilde değişik bir yaratıcılığın ürünü olan yaratıklarla çarpışacağız.
[video=youtube;hdahwJCfejA]http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=hdahwJCfejA[/MEDIA]
Birçok türü yapısında barındıran oyunda özellikle aksiyon, komedi ve tabii ki müzik bir arada bulunuyor. Brütal Legend, açık dünya ve gerçek zamanlı strateji öğeleri de barındırdığından dolayı kolay sıkmayan ve zevkli bir şekilde oynayabileceğimiz yapımlardan biri hâline geliyor. Ayrıca oyundaki görevler süresince karşılaştığımız karakterler de hayli ilgi çekici. Oyunun ilk kısımlarında Lars ve Lita kardeşler bizden bir ordu kurmamızı istiyorlar ve biz de "headbang" yaparak maden kazan işçilerden ona bir ordu topluyoruz. Ya da "solo atarak" insanları tedavi eden tiplerle karşılaşıyoruz. Daha birçok absürd unsurlar görebileceğimiz Brutal Legend’ın kullandığı müzikler de adına yakışır şekilde seçilmiş. Motörhead, Ozzy Osbourne, Judas Priest, Scorpions, Children of Bodom gibi sanatçı ve grupların parçalarını oyun esnasında duymak mümkün. Bu da oyunun atmosferini ilgi çekici kılmaya yetiyor.
Oyunun grafikleri ise Brutal Engine adındaki oyun motoruyla geliştirilmiş. Milyon dolarlık oyun projeleriyle karşılaştırmak yersiz olsa da animasyon tarzındaki grafikler insanı o kadar da rahatsız etmiyor. Fizik kuralları ise nispeten güzel ayarlanmış. Örneğin; elimizde baltayla kurukafa yığının yanında geçerken çarpıp yere düşüyor ya da düşmanları kesip biçerken bazı uzuvlarının koptuğu görülüyor. Buna rağmen komboları ve kan sıçrama efektlerinin basit olması da tekdüzeliğe yol açarak insanı sıkabiliyor. Bunun dışında haritada bulunan çeşitli yerlerde de sis, güneş gibi çevresel faktörlerin yansıması da yeteri kadar güzel diyebilirim. Zaten bağımsız oyundan müthiş grafikler beklemek mantıklı karşılanmasa da, bu açığı özellikle seslendirme ve atmosfer ile fazlasıyla kapatıyor.
Oyundaki ana karakterimiz Eddie, pervasız ve bir o kadar yardımsever bir kişilik olarak yansıtılıyor. Sigara içişi, giydiği giysiler gibi belirgin özellikleri ise Motörhead’in vokalisti Lemmy Kilmister’dan esinlenilmiş. Aynı zamanda Kilmister’ın seslendirdiği ve tip olarak aynısını Kill Master karakterinde görebiliyoruz. Oyundaki diğer önemli karakterler ise; Lars, Lita, Ophelia, Doviculus… Biz, Lars, Lita ve Ophelia ile müttefik oluyoruz ve insan ırkını katleden Doviculus’a karşı mücadele vermek için görevler yaparak hazırlıklara başlıyoruz. Görevler esnasında ulaşım olarak araba, motosiklet, ejderha kanadı gibi ilginç tasarımlara sahip araçlar kullanabiliyoruz. Tabii bu araçları açık dünyada da kullanmak mümkün olduğundan oyunun tamamına yansımış tuhaflıkları ayrıntısına kadar inceleme fırsatı elde ediyoruz. Ayrıca bazı yerlerde gitarımızla solo kombinasyonlarını kullanarak, gerek saldırı, gerek araç çıkarma, gerekse düşmanı manipülasyon etme gibi özelliklere sahip olabiliyoruz. Bu özellikler oyunu zevkli kılan unsurların başında geliyor. Fakat silah olarak fazla çeşit bulunmadığından ve sürekli aynı vuruşları yapmaktan sıkıldığımız anlar oluyor. Brütal Legend’da her biri otuz civarında olmak üzere ana ve yan görev bulunması oyunun süresini on saate yakın tutabiliyor.
Brütal Legend’ın seslendirmelerine gelecek olursak daha ilk başından büyük bir emeğin ürünü olduğunu anlayabiliriz. Zaten oyunda grafik ikinci plana atılmasına rağmen müzik üzerine kurulmuş ve hakkını verecek seviyeye ulaşmış. Kahramanımız Eddie Riggs’i Jack Black, Doviculus’u Tim Curry, Lars’ı Zach Hank, Lita’yı Kath Souice, Ophelia’yı Jennifer Hale seslendiriyor ve Ozzy Osbourne da seslendirme yapan kişilerden biri olarak bulunuyor. Yan karakterlere yapılan seslendirmeler de aynı ölçüde başarılı diyebiliriz. Özellikle headbang yapan elemanların konuşmaları insanı güldürüyor.
Aslında Brütal Legend’ın herkese hitap eden bir oyun olmadığını söylemek yanlış olmaz. Bu açıdan baktığımızda eğer heavy metal seven biriyseniz, yaratıcı bir şeyler görmek isterseniz ya da biraz eğlenceli vakit geçirmez isterseniz Brütal Legend ideal bir oyun. En azından kullanılan parçaları dinlemek için bile oynamanızı önersem bile aksini yapsanız da kaybedeceğiniz bir şey olmaz.
Brütal Legend’ın konusuna değinecek olursak bir heavy metal grubuna yardımcılık yapan Eddie Riggs’in başından geçen fantastik olayları anlatıyor. Alternatif bir dünyada geçen oyunun mekânları da metal şarkılarından esinlenilmiş. Daha doğrusu şarkılardan yaratılan mitoloji Alman mitolojisiyle birleştirilerek, yaratılan mitolojik öğelere göre mekânlar ve çeşitli yaratıklar tasarlanılmış. Konuya dönecek olursak oyun, Eddie’nin yardımcılığını yaptığı ve “dünyanın en kötü heavy metal grubu” diyerek tarif edilen grubun bir yaratık tarafından katledilmesiyle başlıyor. Bu olaydan sonra bilincini kaybeden Eddie, gözlerini açtığında kendini "Ormagöden" isimli bir tapınağın içinde bulur. Uzun kızıl kıyafetli, tuhaf iskeletlerin bir çeşit ayin yaptığını fark eder ve karakterimizi buradan itibaren kontrol etmeye başlarız. Tapınaktan ana silahlarımız baltayı (The Seperator) ve gitarımızı (Clementine) alarak maceraya atılırız. Bu macerada herhangi bir sağlık, mana, kalkan gibi barlarla işimiz olmayacak, serbest şekilde değişik bir yaratıcılığın ürünü olan yaratıklarla çarpışacağız.
[video=youtube;hdahwJCfejA]http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=hdahwJCfejA[/MEDIA]
Birçok türü yapısında barındıran oyunda özellikle aksiyon, komedi ve tabii ki müzik bir arada bulunuyor. Brütal Legend, açık dünya ve gerçek zamanlı strateji öğeleri de barındırdığından dolayı kolay sıkmayan ve zevkli bir şekilde oynayabileceğimiz yapımlardan biri hâline geliyor. Ayrıca oyundaki görevler süresince karşılaştığımız karakterler de hayli ilgi çekici. Oyunun ilk kısımlarında Lars ve Lita kardeşler bizden bir ordu kurmamızı istiyorlar ve biz de "headbang" yaparak maden kazan işçilerden ona bir ordu topluyoruz. Ya da "solo atarak" insanları tedavi eden tiplerle karşılaşıyoruz. Daha birçok absürd unsurlar görebileceğimiz Brutal Legend’ın kullandığı müzikler de adına yakışır şekilde seçilmiş. Motörhead, Ozzy Osbourne, Judas Priest, Scorpions, Children of Bodom gibi sanatçı ve grupların parçalarını oyun esnasında duymak mümkün. Bu da oyunun atmosferini ilgi çekici kılmaya yetiyor.
Oyunun grafikleri ise Brutal Engine adındaki oyun motoruyla geliştirilmiş. Milyon dolarlık oyun projeleriyle karşılaştırmak yersiz olsa da animasyon tarzındaki grafikler insanı o kadar da rahatsız etmiyor. Fizik kuralları ise nispeten güzel ayarlanmış. Örneğin; elimizde baltayla kurukafa yığının yanında geçerken çarpıp yere düşüyor ya da düşmanları kesip biçerken bazı uzuvlarının koptuğu görülüyor. Buna rağmen komboları ve kan sıçrama efektlerinin basit olması da tekdüzeliğe yol açarak insanı sıkabiliyor. Bunun dışında haritada bulunan çeşitli yerlerde de sis, güneş gibi çevresel faktörlerin yansıması da yeteri kadar güzel diyebilirim. Zaten bağımsız oyundan müthiş grafikler beklemek mantıklı karşılanmasa da, bu açığı özellikle seslendirme ve atmosfer ile fazlasıyla kapatıyor.
Oyundaki ana karakterimiz Eddie, pervasız ve bir o kadar yardımsever bir kişilik olarak yansıtılıyor. Sigara içişi, giydiği giysiler gibi belirgin özellikleri ise Motörhead’in vokalisti Lemmy Kilmister’dan esinlenilmiş. Aynı zamanda Kilmister’ın seslendirdiği ve tip olarak aynısını Kill Master karakterinde görebiliyoruz. Oyundaki diğer önemli karakterler ise; Lars, Lita, Ophelia, Doviculus… Biz, Lars, Lita ve Ophelia ile müttefik oluyoruz ve insan ırkını katleden Doviculus’a karşı mücadele vermek için görevler yaparak hazırlıklara başlıyoruz. Görevler esnasında ulaşım olarak araba, motosiklet, ejderha kanadı gibi ilginç tasarımlara sahip araçlar kullanabiliyoruz. Tabii bu araçları açık dünyada da kullanmak mümkün olduğundan oyunun tamamına yansımış tuhaflıkları ayrıntısına kadar inceleme fırsatı elde ediyoruz. Ayrıca bazı yerlerde gitarımızla solo kombinasyonlarını kullanarak, gerek saldırı, gerek araç çıkarma, gerekse düşmanı manipülasyon etme gibi özelliklere sahip olabiliyoruz. Bu özellikler oyunu zevkli kılan unsurların başında geliyor. Fakat silah olarak fazla çeşit bulunmadığından ve sürekli aynı vuruşları yapmaktan sıkıldığımız anlar oluyor. Brütal Legend’da her biri otuz civarında olmak üzere ana ve yan görev bulunması oyunun süresini on saate yakın tutabiliyor.
Brütal Legend’ın seslendirmelerine gelecek olursak daha ilk başından büyük bir emeğin ürünü olduğunu anlayabiliriz. Zaten oyunda grafik ikinci plana atılmasına rağmen müzik üzerine kurulmuş ve hakkını verecek seviyeye ulaşmış. Kahramanımız Eddie Riggs’i Jack Black, Doviculus’u Tim Curry, Lars’ı Zach Hank, Lita’yı Kath Souice, Ophelia’yı Jennifer Hale seslendiriyor ve Ozzy Osbourne da seslendirme yapan kişilerden biri olarak bulunuyor. Yan karakterlere yapılan seslendirmeler de aynı ölçüde başarılı diyebiliriz. Özellikle headbang yapan elemanların konuşmaları insanı güldürüyor.
Aslında Brütal Legend’ın herkese hitap eden bir oyun olmadığını söylemek yanlış olmaz. Bu açıdan baktığımızda eğer heavy metal seven biriyseniz, yaratıcı bir şeyler görmek isterseniz ya da biraz eğlenceli vakit geçirmez isterseniz Brütal Legend ideal bir oyun. En azından kullanılan parçaları dinlemek için bile oynamanızı önersem bile aksini yapsanız da kaybedeceğiniz bir şey olmaz.
