Günümüzün adeta moda haline gelmiş deyimi ’’ zamanım yok! ’’ olmuştur. Gerçekten insanların zamanı mı yok ya da zamanı kullanma bilinci mi? Zamanı doğru kullanmak bir bilinç gerektirir. Gereksiz pek çok şeyle ilgileniyoruz, kısa sürede yapılabilecek işleri bile erteleriz sonra zaman yetmiyor diye şikayet ederiz. Oysa yüce Allah insanlara gerekli zamanı fazlasıyla vermiştir. Bize düşen zamanı doğru dilimlerle ayırabilmektir. Şöyle ki çalışma, istirahat ve ibadet olarak üçe ayırmak ve her dilim için ayrı program yapmak önemli bir adım olabilir. Zaman nimetimi doğru değerlendirmek her müslümanın ifa etmesi gerek bir husustur.
Hadisi şerifte şöyle buyuruyor; Ibn Omer (sav) omuzumda tut ve: ’’ Sen dünyada bir garib veya bir yolcu gibi ol’’ buyurmuş. İbnu Omer şöyle diyordu; ’’Akşama erdin mi, sabahı bekleme,sabaha erdin mi akşamı bekleme. Sağlıklı olduğun sırada hastalık halin için hazırlık yap. Hayatta iken ölüm için hazırlık yap.’’ (Buhari, Rikak 2: Tirmizi, Zühd 25)
Günün ve zamanın kıymetini bilmeli boşa harcamamalıyız. Her anımızın bir imtihan vesilesi olduğu gerçeği ile anı iyi ve hayırlı işlerle değerlendirmeliyiz. Planlı ve programlı çalışmak başarının anahtarı, gerekli şartıdır.
Hadisi şerifte şöyle buyuruyor; Ibn Omer (sav) omuzumda tut ve: ’’ Sen dünyada bir garib veya bir yolcu gibi ol’’ buyurmuş. İbnu Omer şöyle diyordu; ’’Akşama erdin mi, sabahı bekleme,sabaha erdin mi akşamı bekleme. Sağlıklı olduğun sırada hastalık halin için hazırlık yap. Hayatta iken ölüm için hazırlık yap.’’ (Buhari, Rikak 2: Tirmizi, Zühd 25)
Günün ve zamanın kıymetini bilmeli boşa harcamamalıyız. Her anımızın bir imtihan vesilesi olduğu gerçeği ile anı iyi ve hayırlı işlerle değerlendirmeliyiz. Planlı ve programlı çalışmak başarının anahtarı, gerekli şartıdır.
