Hızlı Konu Açma

Hızlı Konu Açmak için tıklayınız.

Son Mesajlar

Konulardaki Son Mesajlar

Reklam

Forumda Reklam Vermek İçin Bize Ulaşın

World of Warcraft: The Burning Crusade Eklenti Paketi

BOMBFACTORY

Uzman Üye
Uzman Üye
Trabzonspor
Katılım
5 Ocak 2014
Mesajlar
3,333
Tepkime puanı
6
Puanları
136
Oynamış olan herkesin, World of Warcraftla ilgili en az bir anısı vardır. İlk çıktığı zaman üç aylık aralıklarla parti parti Türkiyeye gelen ürünü alma şansı bulanlar, ilk başladıkları acemilik dönemini asla unutamaz. Devasa online rol yapma oyunu olarak Türkçeleştirilen MMORPG türüne o zamana kadar uzaktan bakan birçok kişi, albenisi yüksek olan, ancak bir o kadar da karmaşık ve kendine özgü ifadeleri bulunan (OMG, LOL, WTB ve hatta WTF gibi) online oyunlara Warcraft ismini tanımanın verdiği cesaretle giriş yaptı. İçeride gümbür gümbür eğlencenin olduğu bilinmeyen bir mekâna girerken kapıdakilere Abi ben Warcraftı tanıyorum. demek gibi oldu çoğumuzun durumu.

Süslü paketini açıp kurulumu yaptık ve hesaplarımızı aktive ederek gaza getirici giriş videosunu izleyip karakter seçme ekranına geldik. Vay canına! O güne kadar hikâyelerini dinlediğimiz, minik karakterler şeklinde savaş alanında gördüğümüz herkes buradaydı: Aceminin dostu insanlar, havalı Night Elfler, cüceler (Dwarf), daha cüceler (Gnome) Bazılarının kötüler olarak adlandırdığı, oysa tek suçları Alliance tarafı gibi düşünmemek olan Horde tayfası da heybetli Orcları, devasa Taurenleri, pis kokan Undeadları ve dişlek Trolleri ile oynanmaya hazır halde bekliyordu. Apar topar karakteri belirleyip ortamlara aktık. Hatta ilk kasabada etrafta ağaç kesen işçileri görünce yanımızdakine Olm harbiden ordayız işte, bildiğin Azeroth burası. Ben bunların 4 piksellik hallerini de bilirdim. şeklinde caka sattık.

Zaman geldi geçti, World of Warcraft dünyası büyüdükçe büyüdü. İlk Onyxianın kesildiği haberi, internet sitelerine bomba gibi düştü. Ardından diğer büyük bosslara da acımayıp kıydılar. Herkes set set zırhları ve silahları giyinip kuşandı. Molten Core büyük guildlerin haftalık antrenman sahası haline gelirken, asil Ragnaros da iyice maskaraya döndü. Çeşitli eklentiler ve güncellemeler zamanla yeni zindanların ve yeni zırh setlerinin kilidini açtı. Ancak bir süre sonra kaçınılmaz olarak, Azeroth topraklarında hüküm süren tek şey doygunluk oldu. Bu noktaya gelineceğini hiç şüphesiz önceden fark etmiş olan Blizzard yetkilileri de, mükemmel bir zamanlama ile (Tamam biraz gecikti kabul) ilk resmî eklenti paketi The Burning Crusade (TBC) ile WoW oyuncularının iştahlarını açtı.

Paket dediğin böyle olur!

Açıkçası ilk duyurulduğunda, TBC için heyecanla karışık tedirginlik sarmıştı beni. Star Wars Galaxies gibi oyun sistemini nahoş biçimde değiştiren, güzel olanı zorla bozan bir eklentiyle karşılaşmaktan korkuyordum. Ancak ofiste bir Cuma günü elimize ulaşan paketleri kurup bitmez tükenmez güncellemeleri yaptıktan sonra (Bu kısım biraz sıkıcı, evet) bir süre uzak kaldığım World of Warcraft dünyasına girince karşılaştığım tablo beklediğimden hayli iyiydi.
The Burning Crusadede Blizzard, Bozuk değilse tamir etme felsefesini benimsemiş biraz. Resmi forumlarda ve sitesinde yaptığı anketler veya kullanıcıların bahsettiği konuların neredeyse tümüne değinilmiş. Hali hazırda güzel olan noktaları da bozmamaya dikkat etmiş. Sonuçta da ortaya StarCraft: Brood Wars veya Diablo: Lord of Destruction gibi, A kalite Blizzard yapımı bir ek paket çıkmış.

İşin teknik kısmına geçtiğimizde, ilk olarak gözümüze çarpan, karakter yapma ekranında gözümüze çarpan iki yeni isim. Horde tarafına Blood Elf ırkının ekleneceği uzun zamandır bilinse de, Alliancein yeni silahı Draeneiler birçokları için son dakika sürprizi oldu. Belki dış görünüşlerinin hiç dost canlısı olmamasından, belki de yerine gelebilecek daha iyi alternatifleri olduğu inancından, Draenei diyarı Exodar, Blood Elf memleketi Silvermoona göre sinek avlıyor. Yaptığımız araştırma ve görevlerde aldığımız bilgiler doğrultusunda, Exodar şehrinin, Kalimdora mecburi iniş yapan uzay gemilerinin kalıntılarından kurulduğunu öğreniyoruz. Warcraftta uzay gemisinin ne işi var demeyin. Büyü ve teknoloji konusunda hayli uzmanlaşan Erenar soyundan gelen Draenei ırkı, uzay gemileri ile farklı dünyaları ziyaret ediyor.

Zeki olmaları ve Alliance tarafındakilerle bile fazla geçinememeleri sebebiyle bir dönem karanlık tarafa geçmeleri için kendilerine teklif getirilmiş, ancak Delikanlı adam yanarlı dönerli birliğe katılmaz, işimiz olmaz Burning Legionda! cevabı vermeleri üzerine sürgün edilmişler. Sürekli uzay gemisiyle, diğer ırklardan soyutlanmış şekilde yaşamaları sebebiyle de, böyle ağzı yüzü yamuk, büyüyle iç içe, ucube kılıklı bir forma dönüşmelerine sebep olmuş. Alliance tarafında bile fazla sempati duymuyorlarken, Horde ile hukuklarını varın siz düşünün. Özellikle Orclardan ve teknolojilerini çalıp telif hakkı ödemeyen Blood Elflerden nefret ediyorlar. Exodarın düzenli ve görkemli yapısından da anlaşılacağı üzere, disiplinli, teknolojide gelişmiş, zeki yaratıklar Draeneiler. Jewelcrafting adlı ek paketler gelen meslekte +5 bonusları, shadow büyülere +10 dirençleri, Gift of Naaru büyüleri, ırka özgü yetenekleri arasında yer alıyor. En önemli özellikleri ise hiç şüphesiz shaman sınıfına sahip olmaları. Level 10 olunca aldıkları 15 dakikalık binek hayvanlarını da unutmamak lazım.

Blood Elf tarafına gelince; karizmanın üç DVDlik belgeselini çekip yayınlayan bu ırk, insanlarla sürekli didişmekten bıkıp Horde tarafına geçmeye karar vermiş. QuelThalasta eskiden kendi hallerinde takılmaktayken, büyük istilânın ardından soyları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalmış. İstilada kaybettikleri kardeşlerinin dökülen kanları yüzünden adlarını Blood Elf olarak değiştirmişler. Ana şehirleri Silvermoon da tıpkı Exodar gibi, diğer şehirlerden çok daha geniş ve görkemli. Uzun binalar, kırmızının baskın olduğu parlak renklerdeki çevre, göz kamaştırıyor. Yüksek büyü güçlerinin yanı sıra Alliance tarafına öfke duyan Blood Elfler, uzun yıllar önce bir Paladini yakalayıp üzerinde araştırmalar yaparak işin sırrını öğrenmiş ve aynı özellikleri kötülük için kullanmaya başlamış. +5 büyü direnci, Mana Tap büyüsü, +15 Enchanting bonusu ve 2 saniye etkisi olan Silence yetenekleri bulunan Blood Elf ırkı, ek paketin yayınlanmasının ardından en çok tercih edilen ırk oldu. Tüm sunucularda dolup taşan QuelThalas, zamanla az önce bahsettiğimiz doygunluk olayının yaşanmasıyla normale dönecektir ama şimdilik Silvermoon esnafının yüzü hayli gülüyor.

Maksimum seviye lvl 60tan lvl 70e çekilince, tüm talent ağaçları da baştan aşağı düzenlendi. Talent ağaçlarına gelen yenilikleri şimdilik yorumlamak için çok erken olsa da, kullanışlı ve yeterli göründüklerini söylemek gerek. Ancak denge durumlarını tam olarak yargılamak için, her sınıfta lvl 70e gelip tüm kombinasyonları denemek gerekiyor. Şu an için tek sorun, Paladin ve Warlock sınıflarının yeniliklerden gereğinden fazla nasiplenirken Warriorların biraz ezik kalmış olması. Ancak kullanıcıların isteklerine cevap vermek konusunda hızlı davranan Blizzardın yakın zamanda düzeltmeler yapacağından kuşkumuz yok. Yeni başlayan bir oyuncuysanız, en üst sınıfa gelene kadar zaten uzun bir yolculuk sizi bekliyor. Girip çıkacağınız onlarca zindan, yüzleşmeniz gereken yüzlerce düşman, elde etmek için olur olmaz her yerinizden ter akıtacağınız, birkaç gün sonra çöpe atacağınız zırhlar ve setler var. Ayrıca zindanlarda zorluk seviyesi bulunduğundan da bahsetmek lazım. Yani artık 20 kişiyle bile yapılabilen Molten Corea ikinci zorluk seviyesinde girdiğinizde, herkes lvl 70 bile olsa zorlanmanız muhtemel. Tabii düşen silah ve zırhlar da orantılı olarak değişiyor. Bu da modası geçmiş zindanların tekrar değer kazanmasını sağlıyor.

Ayak basılmamış topraklar

TBCnin özellikle üst seviye oyunculara en önemli armağanı, Outland isimli yeni harita. Orijinal oyunda kapalı olan Dark Portaldan geçerek gidebildiğimiz Outlandde bitip tükenmeyen bir savaş hakim. Bir tarafta Horde, diğer tarafta Alliance güçleri, Burning Crusadein geçite ulaşamaması için canla başla mücadele veriyor. Hatta çocuklar ortada Baba, baba diye koşuşturuyor. Orijinal haritaların aksine, Outlandde görsel anlamda fark edilir değişiklikler var. Kaplamalar daha kaliteli ve alanlar daha geniş. Devasa yaratıklar daha detaylı. Ek paketle gelen birçok özelliği bu nedenle sadece Outland sınırları içinde kullanabileceksiniz.

Druid sınıfın dönüştükleri uçan hayvan Storm Crow ve diğer uçan binekler gibi. Uçan binek demişken, yeni başlayanlar hiç telaş yapmasın çünkü sadece lvl 70 oyuncular sahip olabilecek bu bineklere. Fiyatları da uzun emek isteyecek kadar tuzlu. Normal uçan bineklerin kullanımı için alacağınız eğitim 800 altına, hayvanın kendisi ise 100 altına ediniliyor. Epik binek eğitimi için ise 5000 altın gerekiyor. Anlayacağınız enflasyon Warcraft dünyasını da vurmuş. Elbette bu fiyatlar, cezp edici özelliklere öyle her isteyen anında ulaşamasın, yani oyunun biraz keyfi olsun diye konmuş. Yoksa verdiğiniz altınları gerçek paraya çevirme teknolojisini Blizzard henüz geliştiremedi. Outland haritasında lvl 60-70 arası için yeni görevler almanız mümkün. Tabii bunlar normalde çok daha zor ve grupla yapılmayı gerektiren tarzda. Tek başınıza ilerlemek seviye arttıkça zorlaşıyor. Ancak görevlerin yıllardır alıştığımız 15 büyücü öldür, 25 elmas topla, 10 kurt kesip derilerini Türk Hava Kurumuna bağışla türünden olması, biraz canımızı sıktı açıkçası. Daha ilginç ve heyecan verici görevler bekliyoruz.

PvP öğelerinde de yenilikler mevcut. Artık Honor puanı kazanmanın tek yolu Battlegroundlardan geçmiyor. Outlandde bulunan köyler, her iki tarafın da kullanabileceği türden hazırlanmış. Özellikle Halaa adlı kasabayı Horde ve Alliance taraflarından biri ele geçirdiğinde, diğeri saldırmaya başlıyor. Halaa kimin elindeyse içerdeki dükkânlarda özel eşyalar satın alıp görevleri yapabiliyorlar. Elde etmeye çalışan taraf da bombalamalar ve raidler kurmakta serbest. Şu aralar herkes en kısa zamanda lvl 70 olmaya uğraştığından, PvP hakkında tüm detayların çözülmesi için zaman gerekiyor.

Grafik ve görsel öğeler gibi söz konusu oyun MMORPG olunca önemi hayli göreceli olan konulara değinmek gerekirse, yeni haritalar ve ırklar haricinde değişen pek bir şey yok The Burning Crusadede. Draenei ve Blood Elf karakterleri biraz daha ayrıntılı modellenmiş ve şehirleri daha geniş. Ancak geri kalanlarda kayda değer yenilikler görülmüyor. 2004 yılı için yeterli hatta kaliteli olan grafik teknolojisi, 2007nin başlarında eskisi kadar öne çıkmıyor. Yine de Kardeşim sen bana Hand of Ragnarosu ver, gör bakalım grafiği falan sallıyor muyum! diyenlerdenseniz, sizin için zaten hiçbir problem yok demektir. Atmosferi sağlayan en önemli özellik ekranın alt sol köşesindeki konuşma ekranı ve sağ köşesindeki combat log olduğundan, geri kalanın nasıl göründüğünü çok fazla umursamayabilirsiniz.
 

Users Who Are Viewing This Konu (Users: 0, Guests: 1)

Üst