Hızlı Konu Açma

Hızlı Konu Açmak için tıklayınız.

Son Mesajlar

Konulardaki Son Mesajlar

Reklam

Forumda Reklam Vermek İçin Bize Ulaşın

World of Warcraft Tarihi - Thrall 8

BOMBFACTORY

Uzman Üye
Uzman Üye
Trabzonspor
Katılım
5 Ocak 2014
Mesajlar
3,333
Tepkime puanı
6
Puanları
136
World of Warcraft Tarihi'nde Thrall'ın hayat hikayesini işlemeye devam ediyoruz. Sekizinci bölüm karşınızda.

Cataclysm

Draka’nın Öfkesi, Maelstrom yolunda Alliance tarafından saldırıya uğradı ve Thrall, SI:7 üyeleri tarafından yakalandı. Bu sırada Bilgewater Cartel goblinleri de yurtları Kezan’dan kaçarken çapraz ateşte kaldılar. Thrall onlar tarafından kurtarılıncaya dek tutsak kaldı ve sonrasında sevdiği Aggra’nın geminin yok oluşu sırasında hayatta kaldığını öğrendi.

Minnettarlığının bir göstergesi olarak Thrall, goblinlerin adalarda süren savaşlarına yardım etti. Ticaret Prensi Gallywix’i yendikten sonra Cartel’in Horde’a katılmasına ve Azshara’da bir yurt edinmelerine izin verdi. Hatta merhamet ederek kendi halkına ihanet eden Gallywix’in Cartel’in lideri olarak kalmasını bile onayladı.

Thrall’ın yokluğunda Horde içindeki tansiyon yükselirken –özellikle Savaş şefi Garrosh ve Şef Vol’jin arasında- Thrall, tekrar ortaya çıkarak Darkspear şefine, Garrosh’un Horde’u birleşmiş halde tutmak için doğru seçim olduğunu söyledi.

Azeroth’taki rakipsiz şamanlardan biri olarak Thrall, Earthen Ring’e katıldı. Büyük Deniz’in ortasındaki, Deathwing’in Azeroth’a Deepholm’ün derinliklerinden geri geldiği Maelstrom’a gitti. Bozulmuş Aspect’in girişi, Azeroth’la Elemental Uzay’ın arasındaki bariyerleri yıktı ve Thrall güçlerini bu kapıyı stabilize etmek için kullandı.



Aspect’lerin Şafağı

Earthen Ring’in diğer güçlü şamanlarının yanındaki rutin bir ritüelin başarısız olmasından sonra Thrall ve Aggra, Maelstrom’daki hayatın zorluklarını hissetmeye başladılar. İyi arkadaşları Nobundo ve Rehgar’ın güç veren sözlerine rağmen Thrall, arkadaşlarına nasıl yardım edeceğini bilmez bir şekilde buldu kendini. Aggra bu şüpheyi Horde’a olan özlemi olarak nitelese de, Thrall bunu öfkeli bir şekilde reddediyordu. Tartışmadan sonra Thrall bulundukları yeri, kafasını boşaltmak için terk etti.

Bir başka yerde, olaylar Thrall’ın kontrolünün ötesinde gelişmeye başlamıştı. Wyrmrest Temple, Twilight’s Hammer kültü üyeleri tarafından saldırıya uğramış ve ele geçirilmişti. Alexstrasza’nın eşi Korialstrasz, Accord’a ihanet ediyor gibi görünüyordu. Tapınağın derinliklerindeki yerleşimler ve kırılmamış yumurtalar yok edilmişti. Kendinden geçen ve her şeyi boşveren Alexstrasza, Accord’u dağıttı. Buna tanık olan Ysera, Thrall’ın karşısına kaldorei şeklinde çıktı.

Ysera, Thrall’a Feralas’taki küçük bir druid kampını, ateş elementalinden kurtarma gibi küçük bir göreve gitmesini söyledi. Her ne kadar Maelstrom’da ihtiyaç duyulan bir şamana böyle küçük bir görevin verilmesini garip bulsa da, Thrall bu kaldorei’nin gerçek kimliğini öğrenince görevi kabul etti. Ysera’nın ısrarıyla Thrall ve Snowsong, bu kampı bulmak için yola çıktılar.

Thrall kampın genel olarak gece elfi sentinelleri tarafından yürütüldüğünü görünce şaşırdı. Thrall ateş elementaliyle bir süreliğine karşılıklı düşmanlık bellese de, felaketten önce Orgrimmar’a saldıranla oldukça benzer olduğundan, kendisini ayrılmaya ikna etti. Toplanan kaldorei arasında Thrall’ın saygınlığı artmış oldu ve eski savaş şefi, akşamı onlarla arkadaş olarak ziyafet çekip, içerek geçirdi.



Desharin adındaki bir elf Thrall’a yaklaştı ve kendisinin yerel ağaçlığa gitmesi yönünde ısrar etti. Bir süre sonra Desharin, kendisinin yeşil bir ejder olduğunu belirtti. Thrall’a Ysera’nın sadece ona özel ve her şeyden daha önemli bir görevi olduğunu söyledi.

Desharin Thrall’I Zaman Mağaraları’na götürdü. Burada Ysera’nın izniyle bronz ejderler tarafından giriş sağlandı. İkisi oradayken, tanıdık bir zırhın içerisindeki gizemli bir insan onlara saldırdı. Desharin bu suikastçı tarafından kafası kesilerek öldürüldü ve Thrall’la yabancı savaştılar. Bu figür Thrall’ın yeteneklerine eş saldırılar yapıyor ve eski savaş şefine yıkıcı hasarlar veriyordu. Bronz ejderler dövüşü durdurdu ve Thrall’a bir zaman geçidinden geçmesi söylendi. Thrall ayrılırken saldırganı tanıdığını hissetti.

Zaman geçidinin diğer tarafında Thrall, kendini İkinci Savaş’ın sonlarındaki bir yerde buldu. Doomhammer’la tekrar bir araya gelmek gibi olasılıklarla başı dönen Thrall, aklıselim davrandı ve zamanın akışının korunması gerektiğini düşündü. Bir grup ork koruması tarafından warlock sanılarak yakınlardaki bir üsse götürüldü. Şaşkınlık içerisindeki Thrall, içeride Doomhammer’la birlikte ailesi Durotan ve Draka’yı da gördü.

Gözlerini onlardan almaya çalışan Thrall’ın yanına Draka geldi. Hem de kucağındaki kundakta bulunan minik Thrall’la birlikte. Annesiyle garip bir sohbetin ardından Thrall, ailesini güvenli bir yere götüren korumalara katıldı. Fakat bu grup, Gul’dan’ın emirlerine uyan ve ailesine ihanet eden grubun ta kendisiydi. Thrall, ailesinin öldürülmesini izlemek zorunda kaldı. Zamanın akışını korumak için Thrall, ailesinin katillerini öldürmemek için tüm gücünü harcadı.

Yıkılmış olan Thrall, babasının yerdeki vücuduna yaklaştı. Ölmek üzere olan Durotan’a çocuğunun yaşayacağını ve halkının refaha ereceğini, ork’ların da kendi toprakları olacağını söyledi. Bu bilgiyle birlikte Durotan, güven içerisinde öldü. Fakat Desharin’in canileri tekrar ortaya çıktı ve Thrall’a bir kez daha saldırdılar. Thrall’a ölümünün sıradaki iş olduğunu, ancak onu bir çocukken öldürmenin daha kolay olacağını söyledi. Thrall kendisine saldıranı yakındaki bir nehre fırlattı. İkisi bir süre savaştılar, ancak ortaya bronz derili yaratıkları çıkınca Thrall, zamanda bir başka noktaya gönderildi ve saldırgan ortadan kayboldu.



Thrall bir anda yaşlı bir Taretha’yla yüz yüze geldi. Görünüşe göre daha zor bir hayat yaşamıştı. Kendisinin kim olduğunu ona tanıdığı bir kolyeyi göstererek inandıran Thrall’a Taretha kötü haberler verdi. Bu zaman çizgisinde Thrall, çocukken ölmüştü. Gelecekteki gladyatör kölesinden yoksun olan Blackmoore, umulmadık şekilde kendini içkiye verip depresyona girmemiş ve ayılıp yeni ordusuna paralı askerler tutmuş ve hepsini kendisi eğitmişti. Büyük destek toplayan Blackmoore, ordusunu Orgrim Doomhammer’a doğru yönlendirmiş ve kendisini teke tek dönüşte yenmişti. Ork’ları öldürmek yerine Blackmoore, onlarla gizli bir anlaşma yapıp Alliance’ı yıkmayı planlamıştı. Blackmoore Terenas Menethil’i öldürdü, Işıkgetiren Uther ve Anduin Lothar’ı katletti, Lordaeron krallığını ele geçirdi ve Menethil ailesini sürgüne gönderdi.

Thrall buna zar zor inandı. Özellikle acınası sarhoş Blackmoore’un güçlü Orgrim’i teke tek dövüşte alt etmesi ona çok garip geldi. Taretha’yla birlikte Dalaran’a gittiler ve orada Krasus’un karşısına çıktılar. Thrall ona kadim bir meşe palamudu verdi ve Krasus onlara bu yanlış zaman çizgisinden çıkmakta yardım etti. Üçü birden kendi zaman çizgilerinin ve hatta zamanın yanlış olduğunu fark ettiler. Bu anlayış zaman çizgisini parçaladı ve Thrall, Zaman Aspect’ini, Nozdormu’yu kendini beklerken buldu.

Haftaya Thrall'ın bitmek bilmeyen hikayesiyle tekrar birlikte olacağız. Hoşçakalın!
 

Users Who Are Viewing This Konu (Users: 0, Guests: 1)

Üst