Sydney 2000
Türünün ilki ya da türünün ilki kadar orijinal olan yani birçok yenilik getiren oyunları genelde sevmişimdir. Zaten sırf nedir ne değildir diye bile bir kez oynanır. Sonra da ne kadar eğlenceli olduğu anlaşılır zaten. En yakın örnek The Sims olduğundan bu örneği vereceğim. Bildiğiniz gibi gerek çıkmadan önce gerek de çıktıktan sonra bir sürü insan tarafından beğenilmişti. Lafı fazla uzatmayayım ve konumuz olan oyuna gelelim. Türünün ilki oyunlara benim ve diğer oyuncuların yaklaşımını açıkladıktan sonra yine türünün ilki olan bir oyunla beraberiz. Aslında adından da anlayacağınız gibi heyecanı yeni biten Sydney olimpiyatlarının oyunu bu.
Oyunda farklı şekillerde yarışabileceğiniz arcade, coaching, -Yasak- to -Yasak- ve olympic gibi 4 farklı mod var. Bunları açıklayayım hemen size:
Arcade: Bu mod’a tıkladığınızda mensup olduğunuz ülkeyi seçiyor ve öyle yarışıyorsunuz. Ülkeler olayına biraz sonra değineceğim. Bu modda amaçsızca kendinizi eğitmek ve eğlendirmek açısından oynuyorsunuz. Seçtiğiniz kategorilerde yarıştıktan sonra kimin 1. olduğu falan gösteriliyor.
Coaching: Bu modda ise istediğiniz kategoride istediğiniz kadar yarışıyorsunuz ve tamamen öğrenmeye dayalı olarak düşünülmüş. Ayrıca mesela koşuyu oynuyorsunuz diyelim. Devamlı koşuyor ve deniyorsunuz. Bir dahaki seferlerde yaptığınız en iyi dereceyle yarışıyorsunuz. o yaptığınız derece sanki o anda yapıyormuşsunuz gibi gösteriliyor.
-Yasak- to -Yasak-: Bu modda belirleyeceğiniz 2 kişi karşılıklı yarışıyorlar. Olympics’in 2 kişili olanı.
Olympics: Bu modda olimpiyatlara katılmak istediğiniz her kategoride 3 bölümden oluşan bir sınav veriyorsunuz. Burada başaramazsınız bile istediğiniz kadar deneyebilirsiniz. Sonra 3 tanesini de başardığınız kategorilerde olimpiyatlara gidiyorsunuz. Burada ise altın madalya için yarışıyorsunuz. Tabii zorluk her seviyede biraz daha artıyor. Altın madalya için yarışta her kategoride farklı sayılarda yarışıyorsunuz. Bazı kategoriler 3 bazıları 2 bazıları da 1 aşamadan oluşuyor. Bunların hepsini başarıyla bitirirseniz bir madalyaya layık görülüyorsunuz.
Oyunda olimpiyatlara katılmış olan tam 31 ülke var. Türkiye’yi koymamışlar, sebebini anlayamadım. Bu 31 ülkeden istediğinizi seçip onun adına yarışabiliyorsunuz.
Ayrıca oyunda koşu, yüzme, halter kaldırma, platformdan dalma, engelli koşu, kayak yarışı, gülle atma, cirit atma, uzun atlama, yüksek atlama, atıcılık ve bisiklet yarışı olmak üzere toplam 12 yarış bulunuyor. Dilerseniz ne derece başardıklarını ve nasıl oynandıklarını size anlatayım:
Koşu: Silah sesi geldiği anda herhangi bir tuşla çıkıyorsunuz ve güç tuşları ile koşucunuzu hızlandırıyorsunuz. Olay bu kadar basit. Bence bu sporu başarmışlar ve çok da güzel olmuş.
yüzme: Aksiyon tuşuna bastığınızda çıkma emri geliyor ve havuza dalıp hız tuşlarıyla yüzüyorsunuz. Bunun da öğrenmesi çok kolay. Bence bunu da başarmışlar ve gayet güzel olmuş.
Halter kaldırma: Halterde seçtiğiniz ağırlığa göre üç seviye bulunuyor ve güç tuşlarıyla ilk seviyeye getiriyorsunuz. Hemen aksiyon tuşuna basıp ilk aşamayı kaldırıyorsunuz. Sonra 2. seviyeye getiriyorsunuz burada kendi kaldırıyor. Sonra 2. seviyede koruyorsunuz gücü ve bir kez daha aksiyon tuşuna basıyorsunuz tamamen kaldırıyor. Bundan sonra gücü korumaya devam edip 3 saniye tutmalısınız. Bundan sonra da kaldırmış oluyorsunuz zaten. En güzel oyun tarzlarından biri ve çok da güzel yapılmış. Fakat sadece en ağır kişilerin yarıştığı kategori var onda da sadece silkme yer alıyor. Bu açıdan çok eksik olmuş oyun.
Türünün ilki ya da türünün ilki kadar orijinal olan yani birçok yenilik getiren oyunları genelde sevmişimdir. Zaten sırf nedir ne değildir diye bile bir kez oynanır. Sonra da ne kadar eğlenceli olduğu anlaşılır zaten. En yakın örnek The Sims olduğundan bu örneği vereceğim. Bildiğiniz gibi gerek çıkmadan önce gerek de çıktıktan sonra bir sürü insan tarafından beğenilmişti. Lafı fazla uzatmayayım ve konumuz olan oyuna gelelim. Türünün ilki oyunlara benim ve diğer oyuncuların yaklaşımını açıkladıktan sonra yine türünün ilki olan bir oyunla beraberiz. Aslında adından da anlayacağınız gibi heyecanı yeni biten Sydney olimpiyatlarının oyunu bu.
Oyunda farklı şekillerde yarışabileceğiniz arcade, coaching, -Yasak- to -Yasak- ve olympic gibi 4 farklı mod var. Bunları açıklayayım hemen size:
Arcade: Bu mod’a tıkladığınızda mensup olduğunuz ülkeyi seçiyor ve öyle yarışıyorsunuz. Ülkeler olayına biraz sonra değineceğim. Bu modda amaçsızca kendinizi eğitmek ve eğlendirmek açısından oynuyorsunuz. Seçtiğiniz kategorilerde yarıştıktan sonra kimin 1. olduğu falan gösteriliyor.
Coaching: Bu modda ise istediğiniz kategoride istediğiniz kadar yarışıyorsunuz ve tamamen öğrenmeye dayalı olarak düşünülmüş. Ayrıca mesela koşuyu oynuyorsunuz diyelim. Devamlı koşuyor ve deniyorsunuz. Bir dahaki seferlerde yaptığınız en iyi dereceyle yarışıyorsunuz. o yaptığınız derece sanki o anda yapıyormuşsunuz gibi gösteriliyor.
-Yasak- to -Yasak-: Bu modda belirleyeceğiniz 2 kişi karşılıklı yarışıyorlar. Olympics’in 2 kişili olanı.
Olympics: Bu modda olimpiyatlara katılmak istediğiniz her kategoride 3 bölümden oluşan bir sınav veriyorsunuz. Burada başaramazsınız bile istediğiniz kadar deneyebilirsiniz. Sonra 3 tanesini de başardığınız kategorilerde olimpiyatlara gidiyorsunuz. Burada ise altın madalya için yarışıyorsunuz. Tabii zorluk her seviyede biraz daha artıyor. Altın madalya için yarışta her kategoride farklı sayılarda yarışıyorsunuz. Bazı kategoriler 3 bazıları 2 bazıları da 1 aşamadan oluşuyor. Bunların hepsini başarıyla bitirirseniz bir madalyaya layık görülüyorsunuz.
Oyunda olimpiyatlara katılmış olan tam 31 ülke var. Türkiye’yi koymamışlar, sebebini anlayamadım. Bu 31 ülkeden istediğinizi seçip onun adına yarışabiliyorsunuz.
Ayrıca oyunda koşu, yüzme, halter kaldırma, platformdan dalma, engelli koşu, kayak yarışı, gülle atma, cirit atma, uzun atlama, yüksek atlama, atıcılık ve bisiklet yarışı olmak üzere toplam 12 yarış bulunuyor. Dilerseniz ne derece başardıklarını ve nasıl oynandıklarını size anlatayım:
Koşu: Silah sesi geldiği anda herhangi bir tuşla çıkıyorsunuz ve güç tuşları ile koşucunuzu hızlandırıyorsunuz. Olay bu kadar basit. Bence bu sporu başarmışlar ve çok da güzel olmuş.
yüzme: Aksiyon tuşuna bastığınızda çıkma emri geliyor ve havuza dalıp hız tuşlarıyla yüzüyorsunuz. Bunun da öğrenmesi çok kolay. Bence bunu da başarmışlar ve gayet güzel olmuş.
Halter kaldırma: Halterde seçtiğiniz ağırlığa göre üç seviye bulunuyor ve güç tuşlarıyla ilk seviyeye getiriyorsunuz. Hemen aksiyon tuşuna basıp ilk aşamayı kaldırıyorsunuz. Sonra 2. seviyeye getiriyorsunuz burada kendi kaldırıyor. Sonra 2. seviyede koruyorsunuz gücü ve bir kez daha aksiyon tuşuna basıyorsunuz tamamen kaldırıyor. Bundan sonra gücü korumaya devam edip 3 saniye tutmalısınız. Bundan sonra da kaldırmış oluyorsunuz zaten. En güzel oyun tarzlarından biri ve çok da güzel yapılmış. Fakat sadece en ağır kişilerin yarıştığı kategori var onda da sadece silkme yer alıyor. Bu açıdan çok eksik olmuş oyun.
