- Katılım
- 28 Temmuz 2013
- Mesajlar
- 47
- Tepkime puanı
- 9
- Puanları
- 0
- Konum
- Universe
- Web sitesi
- www.twitter.com
SSD nedir?
SSD (İngilizce: Solid State Drive Türkçe: Katı Hâl Sürücüsü), veri depolamak için geliştirilmiş mekanik disklerin yerini alacak veri depolama aygıtıdır.
2.5 boyutlarında geleneksel bir Sabit diskin açılmış hali(solda) ve bir Katı hal sürücüsü (sağda).Mekanik disklerdeki artan RPM (revolutions per minute) daha fazla performans ve beraberinde sıcaklık problemi de getirmiştir. Problemlerin çözümünde kullanılan teknikler artık son limitlerine gelmiştir. Mekanik diskler artık yerini yavaş yavaş kendisinden tamamen farklı ve potansiyeli oldukça yüksek olan SSD sürücülere bırakmaktadır.
Hiçbir hareketli parça sahibi olmadıkları için sessiz ve daha az güç tüketimine sahip olan SSD'ler ayrıca daha fazla veri güvenliğide sunmaktadır. Mekanik disklere göre %150'ye varan daha hızlı çalışma performansına sahipler. Günümüzde şu ana kadar üretilen SSD'ler 1 TB'a kadar veri depolama kapasitesi sunmaktadırlar.
Avantajları:
Hızlı başlangıç.
Hızlı veri erişimi.
Hareketli parça olmadığı için sessiz çalışma şekli.
Az enerji tüketimi ve az ısınma.
Hareketli parçalar olmadığı için daha fazla mekanik dayanıklılık.
Normal harddiske göre daha az yer kaplama.
Yazma ve okumada daha az hata.
SSD'ler Geleneksel Sabit Diskleri Tarihe Gömecek!
Veriye Çok Hızlı Erişim: Plakalı sabit disklerden farklı olarak SSD disklerde bir veriye ulaşmak için disk plakasının o noktaya gelmesini beklemeniz gerekmez, bu sayede disk üzerinde pek çok farklı nokta ya dağılmış olan verilere çok yüksek hızda ulaşabilirsiniz. İşletim sistemleri dahil pek çok uygulama düşük gecikmeli arama ve okuma zamanları sayesinde geleneksel disklerden çok daha hızlı açılır ve yükleme zamanları önemli ölçüde kısalır. Ortalama erişim süresi mekanik plakalı disklerde 12-14ms arasında iken bu süre SSD'de 0.1ms'nin bile altındadır.
Veriler Ömür Boyu Saklanabilir: SSD'lerin tahmini kullanım ömrü 2 milyon saattir. Bu tam 230 yıla denk gelmektedir. Geleneksel sabit diskler en fazla 10 yıla kadar dayanabilirken, SSD'ler sayesinde verilerinizi ömür boyu saklayabilirsiniz.
Yüksek Güvenilirlik: SSD diskler mekanik hiçbir parça içermediğinden sarsıntı ve çarpmalara karşı çok daha dayanıklıdır. Üstelik yüksek nem, ısı ve basınç gibi geleneksel sabit disklerin çalışmasını engelleyen pek çok durumda SSD diskler çalışmaya devam edebilir.1500G'lik şoka dayanım kapasitesi olan SSD ürünleri sağlam koruması sayesinde ısı ve nem gibi dış etkenlere karşı da yüksek ölçüde dayanıklıdır.
Sessizlik, Hafiflik ve Düşük Güç Tüketimi: SSD diskler mekanik parça içermediğinden sıfır ses ile çalışırlar, ayrıca geleneksel disklerden daha hafiftirler ve daha düşük oranda güç harcarlar.
Dezavantajları:
- Pahalılar.
- Normal harddisklere göre kapasiteleri az
SSD'lerde düzensiz performans sorunu nedir?
SSD'lerin uzun süreli kullanımda hızla yıprandığını ve gittikçe yavaşladığını görecek oluruz.
Flaş bellekler kullanımla birlikte yıprandıkça bazı hücreler bozulmaya başlıyor. İster SLC olsun, ister MLC, hücrelerin ancak belirli bir silme ve yazma işlemi kaldıracak kadar ömrü oluyor . Hücrelerin bozulmadan önce kaç silme ve yazma işlemi kaldırabildikleri değişiyor .
Tüketicilere ulaşan SSD'lerde ortalama silme-yazma ömrü 10.000 işlem civarında. Eh SSD'lerin çok yüksek kapasiteli olmadığını ve bu yüzden dearşiv amaçlı alınmadığını, düşünürsek, sık sık yazma ve silme işlemi olacaktır. Bu da demektir ki bütün SSD kullanıcılarını derinden etkileyen bir sorunla karşı karşıyayız.
Çözüm ise yükü bütün diske dağıtan bir aşınma seviyeleme sistemi oluyor. Orijinal ismi: Wear Levelling Algorithms.
Yazılacak veriler, ne kadar dolu olursa olsunlar diskteki bütün hücrelere dağıtılıyor. Böylece belli hücrelerin erken yıpranıp bozulmasının önüne geçilmiş oluyor. Bir SSD'nin ömrü bu teknik sayesinde büyük miktarda uzatılabiliyor. Hücre doluluğunu ise birazdan anlatacağız.
Yükü dağıtan bu sistem olmasa, yoğun kullanılan bir SSD'nin ömrü 6 ay kadar kısa olabilir. Bu sistemle ise diskin ömrü 5 ila 10 yıla kadar uzuyor. Bu kazancın bedeli de veri sabit disk geneline dağıtıldığı için performans düşüşü oluyor. Anlayacağınız disk fragmantasyonu, farklı sebeplerden de olsa ne yazık ki SSD'leri de etkileyen bir sorun. Özellikle Intel'in X25-M modeli bundan oldukça kötü etkilenenler arasında yer alıyor.
***8203;
SSD performansını olumsuz etkileyen bir diğer etken ise flaş belleğin kendi iç yapısı ve düzeninden kaynaklanıyor. Her flaş bellek çipi bloklara bölünmüş durumda. Her blok da sayfalara ayrılıyor. Özellikler değişiklik gösterse de tipik bir örnekte her sayfada 4kb bellek ve bir blokta 128 sayfa yer alıyor. 512Kb kapasiteye sahip bir blok içerisine veri yazılırken blok her zaman tamamen dolmuyor.
Disk nispeten boşsa kullanılmayan bloklar doldurulabilir ve performansta fark yaşanmaz. Ancak disk dolmaya başladıkça daha çok veri bu yarı dolu bloklara yazılmaya başlanır. Bu gerçekleştiğinde bütün blok ön belleğe atılır, blok silinir ve eski veriyle yeni veri birleştirilerek yeniden bu boş yere yazılır. Bu işlem de boş bir yere yazmaktan çok daha uzun zaman alır.
Kusurlu aşınma eşitleme algoritmalarıyla bu tam blok yazma zorunluluğu birleştiği zaman, performans oldukça kötü etkilenebilir.
Yine Intel'in X25-M'sini örnek vermek gerekirse, testler birkaç aylık kullanım sonunda yazma performansının 80Mbps'den 30Mbps'ye düştüğünü gösteriyor. Okuma hızındaki düşüş de korkunç, 250Mbps'den 60Mbps'ye!
Gittikçe daha fazla takılan ve yazılım kurulumunda kullanıcıya kabuslar yaşatmaya başlayan SSD'lerin bu kötü özellikleri, ne yazık ki henüz sıradan kullanıcılar tarafından pek bilinmiyor. Ve ne yazık ki en sağlam testlerde bile ortaya çıkmıyor. Ancak ve ancak aylar süren pratik kullanım bu sorunları ortaya seriyor.
Bu sorunların çaresi yok mu?
Bu sorunların kaynağı flaş belleklerin yapısından kaynaklandığı için tamamen çözülmesi çok zor. Ancak şu da bir gerçek ki, aşınma eşitleyici algoritmalar ve hafıza yönetimi de en az donanım kadar önemli parçalar. SSD üreten firmalar sorunların farkında oldukları için bunlara çözüm üzerinde çalışıyorlar ve güncel firmware belki de hiçbir donanımda SSD'lerde olduğu kadar önemli olmamıştır. Üretilmesi çok zor olan SSD kontrol çipinin üreticileri yeni firmware'ler geliştirerek SSD'lerdeki yavaşlamaların önüne geçmeye çalışıyor.
Okuma hızlarında yaşanan düşüşler firmware ile çözülebiliyor.
SSD’ye terfi etmek için 10 neden!
SSD’nin mekanik sabit diskler karşısındaki üstünlüklerini duyduktan sonra terfi için kolları sıvayabilirsiniz.
1. Sabit diskler mekanik bileşenler içerir. SSD’ler ise hareket eden bir parça içermez. Mobil cihazlarda kullanılabilmek adına sabit disklerde boyutlar 3.5 inçten 2.5 ince, hatta 1.8 ince kadar indirilebilir. Müzik çalarlardaysa 1 inç boyuta ulaşmış sabit disklerle karşılaşabilmek mümkündür. Sabit disklerde boyut azaldıkça hassaslık artar. SSD’lerde ise boyutla hassasiyet arasında bir orantı yoktur; SSD’ler her koşulda daha sağlamdır.
2. Sabit diskler dikey kayıt teknolojisinin günden güne geliştirilmesiyle sürekli olarak daha yüksek kapasitelerle kullanıcıların karşısına geliyor. Günümüzde SSD’lerin aynı hacimdeki sabit disklere göre bariz bir kapasite avantajı var. Yeni dedikodulara göre farkın önümüzdeki günlerde yine SSD lehine olması bekleniyor.
3. Sabit disklerin mekanik bileşenlere sahip olduğundan daha önce de bahsetmiştik. Modeline göre 4200, 5400 ya da 7200 devirle dönen disklerin 10.000 ve 15.000 devirli uç modelleri de var. Dönüş hızı ve plaka sayısının fazlalığına göre sıcaklık yer yer 60 dereceye kadar ulaşabiliyor. SSD’lerse düşük gerilim ihtiyaçları ve mekanik aksam içermemeleri nedeniyle neredeyse hiç ısınmazlar.
4. Masaüstü bilgisayarlarda tercih edilen 3.5 inçlik sabit diskler bugün 700 gram ağırlığa ulaşabilmekte. Dizüstü bilgisayarlarda tercih edilen 2.5 inç yapısındaki disklerse 100 ile 120 gram arasında değişen ağırlıklara sahipler. Aynı boyutlardaki bir SSD, benzer kapasiteler sunmasına karşın neredeyse üçte bir ağırlığa sahiptir.
5. Dizüstü bilgisayar sabit diskleri uyuma sırasında oldukça düşük enerji tüketirler. Söz konusu değerler bir SSD’nin tam verimle kullanılırken ihtiyaç duyduğu enerjiyle birbirine yakındır. Dizüstü bilgisayar diskleri özellikle okuma/yazma ve rastgele arama yaparken ciddi anlamda enerji tüketir. Dolayısıyla dizüstü bilgisayarlarda SSD tercih etmek batarya ile çalışma süresini de olumlu etkiler.
6. Sabit disklerin motorları diske enerji gelmesiyle birlikte gürültü üretmeye başlar. Tabii gürültünün asıl kaynağı sadece motor değildir. Okuma ve yazma işlemleri sırasında kafa disk yüzeyi üzerinde hareket eder ve çeşitli temaslarda bulunur. Halk arasında “tıkır tıkır” olarak adlandırılan mekanik sabit disk seslerine SSD’lerde rastlanmaz.
7. SSD’ler sabit disklere oranla kat kat daha performanslıdır. Günümüzde standart bir masaüstü bilgisayar diski saniyede 90 MB, dizüstü bilgisayar diski ise 50 MB okuma seviyesine ulaşabilmektedir. Standart bir SSD’de ise okuma hızı saniyede 200 MB seviyesindedir. (Sandforce kontrolcülü SSD'lerde ise bu değer 285mb!) Söz konusu değere masaüstü bilgisayar disklerinden 3 tanesinin RAID 0 performansıyla anca ulaşılabilir.
8. Üretici firmalar sabit disklerine genelde 2 ile 5 yıl arasında değişen garanti sağlarlar. Bazı SSD’lerde bu süre “ömür boyu”dur. Nedeniyse firmaların SSD teknolojisine olan güveninden kaynaklanıyor. Sisteminizde elektriksel bir aksaklık olmadığı sürece SSD’lerin bozulması mümkün değildir. Sabit disklerse elektriğe ve çalışırken sarsılmaya karşı oldukça hassaslardır.
9. Dizüstü ve masaüstü bilgisayarlarda IDE arabirimi artık çağdışı kaldı. Her iki platform için de sabit diskler artık SATA olarak üretiliyor. Yine de IDE olarak tek tük bazı alternatiflerle karşılaşabilmek mümkün. SSD’lerde tüm modellerde –özel olan birkaç alternatif dışında- bağlantı seçeneği SATA. Kimi modellerde SATA’nın yanı sıra USB 2.0 bağlantısını görebilmek de mümkün oluyor.
10. Boyutlarında istenildiği gibi oynanma yapılabilen SSD’ler dizüstü bilgisayarlarda yer alan Express Card gibi arabirimlere ya da masaüstü bilgisayar anakartlarındaki PCI Express yuvalarına uygun tipte üretilebiliyorlar. SSD teknolojinin tek dezavantajı biraz yüksek olan fiyatı. İçerisinde bulunduğumuz yıl fiyatların çok daha makul seviyeye geleceğini umuyoruz.
TIKLA SSD VE HDD ARASINDAKİ FARKI İZLE
Yardımcı olduysam ne mutlu bana İyi forumlar...
SSD (İngilizce: Solid State Drive Türkçe: Katı Hâl Sürücüsü), veri depolamak için geliştirilmiş mekanik disklerin yerini alacak veri depolama aygıtıdır.
2.5 boyutlarında geleneksel bir Sabit diskin açılmış hali(solda) ve bir Katı hal sürücüsü (sağda).Mekanik disklerdeki artan RPM (revolutions per minute) daha fazla performans ve beraberinde sıcaklık problemi de getirmiştir. Problemlerin çözümünde kullanılan teknikler artık son limitlerine gelmiştir. Mekanik diskler artık yerini yavaş yavaş kendisinden tamamen farklı ve potansiyeli oldukça yüksek olan SSD sürücülere bırakmaktadır.
Hiçbir hareketli parça sahibi olmadıkları için sessiz ve daha az güç tüketimine sahip olan SSD'ler ayrıca daha fazla veri güvenliğide sunmaktadır. Mekanik disklere göre %150'ye varan daha hızlı çalışma performansına sahipler. Günümüzde şu ana kadar üretilen SSD'ler 1 TB'a kadar veri depolama kapasitesi sunmaktadırlar.
Avantajları:
Hızlı başlangıç.
Hızlı veri erişimi.
Hareketli parça olmadığı için sessiz çalışma şekli.
Az enerji tüketimi ve az ısınma.
Hareketli parçalar olmadığı için daha fazla mekanik dayanıklılık.
Normal harddiske göre daha az yer kaplama.
Yazma ve okumada daha az hata.
SSD'ler Geleneksel Sabit Diskleri Tarihe Gömecek!
Veriye Çok Hızlı Erişim: Plakalı sabit disklerden farklı olarak SSD disklerde bir veriye ulaşmak için disk plakasının o noktaya gelmesini beklemeniz gerekmez, bu sayede disk üzerinde pek çok farklı nokta ya dağılmış olan verilere çok yüksek hızda ulaşabilirsiniz. İşletim sistemleri dahil pek çok uygulama düşük gecikmeli arama ve okuma zamanları sayesinde geleneksel disklerden çok daha hızlı açılır ve yükleme zamanları önemli ölçüde kısalır. Ortalama erişim süresi mekanik plakalı disklerde 12-14ms arasında iken bu süre SSD'de 0.1ms'nin bile altındadır.
Veriler Ömür Boyu Saklanabilir: SSD'lerin tahmini kullanım ömrü 2 milyon saattir. Bu tam 230 yıla denk gelmektedir. Geleneksel sabit diskler en fazla 10 yıla kadar dayanabilirken, SSD'ler sayesinde verilerinizi ömür boyu saklayabilirsiniz.
Yüksek Güvenilirlik: SSD diskler mekanik hiçbir parça içermediğinden sarsıntı ve çarpmalara karşı çok daha dayanıklıdır. Üstelik yüksek nem, ısı ve basınç gibi geleneksel sabit disklerin çalışmasını engelleyen pek çok durumda SSD diskler çalışmaya devam edebilir.1500G'lik şoka dayanım kapasitesi olan SSD ürünleri sağlam koruması sayesinde ısı ve nem gibi dış etkenlere karşı da yüksek ölçüde dayanıklıdır.
Sessizlik, Hafiflik ve Düşük Güç Tüketimi: SSD diskler mekanik parça içermediğinden sıfır ses ile çalışırlar, ayrıca geleneksel disklerden daha hafiftirler ve daha düşük oranda güç harcarlar.
Dezavantajları:
- Pahalılar.
- Normal harddisklere göre kapasiteleri az
SSD'lerde düzensiz performans sorunu nedir?
SSD'lerin uzun süreli kullanımda hızla yıprandığını ve gittikçe yavaşladığını görecek oluruz.
Flaş bellekler kullanımla birlikte yıprandıkça bazı hücreler bozulmaya başlıyor. İster SLC olsun, ister MLC, hücrelerin ancak belirli bir silme ve yazma işlemi kaldıracak kadar ömrü oluyor . Hücrelerin bozulmadan önce kaç silme ve yazma işlemi kaldırabildikleri değişiyor .
Tüketicilere ulaşan SSD'lerde ortalama silme-yazma ömrü 10.000 işlem civarında. Eh SSD'lerin çok yüksek kapasiteli olmadığını ve bu yüzden dearşiv amaçlı alınmadığını, düşünürsek, sık sık yazma ve silme işlemi olacaktır. Bu da demektir ki bütün SSD kullanıcılarını derinden etkileyen bir sorunla karşı karşıyayız.
Çözüm ise yükü bütün diske dağıtan bir aşınma seviyeleme sistemi oluyor. Orijinal ismi: Wear Levelling Algorithms.
Yazılacak veriler, ne kadar dolu olursa olsunlar diskteki bütün hücrelere dağıtılıyor. Böylece belli hücrelerin erken yıpranıp bozulmasının önüne geçilmiş oluyor. Bir SSD'nin ömrü bu teknik sayesinde büyük miktarda uzatılabiliyor. Hücre doluluğunu ise birazdan anlatacağız.
Yükü dağıtan bu sistem olmasa, yoğun kullanılan bir SSD'nin ömrü 6 ay kadar kısa olabilir. Bu sistemle ise diskin ömrü 5 ila 10 yıla kadar uzuyor. Bu kazancın bedeli de veri sabit disk geneline dağıtıldığı için performans düşüşü oluyor. Anlayacağınız disk fragmantasyonu, farklı sebeplerden de olsa ne yazık ki SSD'leri de etkileyen bir sorun. Özellikle Intel'in X25-M modeli bundan oldukça kötü etkilenenler arasında yer alıyor.
***8203;
SSD performansını olumsuz etkileyen bir diğer etken ise flaş belleğin kendi iç yapısı ve düzeninden kaynaklanıyor. Her flaş bellek çipi bloklara bölünmüş durumda. Her blok da sayfalara ayrılıyor. Özellikler değişiklik gösterse de tipik bir örnekte her sayfada 4kb bellek ve bir blokta 128 sayfa yer alıyor. 512Kb kapasiteye sahip bir blok içerisine veri yazılırken blok her zaman tamamen dolmuyor.
Disk nispeten boşsa kullanılmayan bloklar doldurulabilir ve performansta fark yaşanmaz. Ancak disk dolmaya başladıkça daha çok veri bu yarı dolu bloklara yazılmaya başlanır. Bu gerçekleştiğinde bütün blok ön belleğe atılır, blok silinir ve eski veriyle yeni veri birleştirilerek yeniden bu boş yere yazılır. Bu işlem de boş bir yere yazmaktan çok daha uzun zaman alır.
Kusurlu aşınma eşitleme algoritmalarıyla bu tam blok yazma zorunluluğu birleştiği zaman, performans oldukça kötü etkilenebilir.
Yine Intel'in X25-M'sini örnek vermek gerekirse, testler birkaç aylık kullanım sonunda yazma performansının 80Mbps'den 30Mbps'ye düştüğünü gösteriyor. Okuma hızındaki düşüş de korkunç, 250Mbps'den 60Mbps'ye!
Gittikçe daha fazla takılan ve yazılım kurulumunda kullanıcıya kabuslar yaşatmaya başlayan SSD'lerin bu kötü özellikleri, ne yazık ki henüz sıradan kullanıcılar tarafından pek bilinmiyor. Ve ne yazık ki en sağlam testlerde bile ortaya çıkmıyor. Ancak ve ancak aylar süren pratik kullanım bu sorunları ortaya seriyor.
Bu sorunların çaresi yok mu?
Bu sorunların kaynağı flaş belleklerin yapısından kaynaklandığı için tamamen çözülmesi çok zor. Ancak şu da bir gerçek ki, aşınma eşitleyici algoritmalar ve hafıza yönetimi de en az donanım kadar önemli parçalar. SSD üreten firmalar sorunların farkında oldukları için bunlara çözüm üzerinde çalışıyorlar ve güncel firmware belki de hiçbir donanımda SSD'lerde olduğu kadar önemli olmamıştır. Üretilmesi çok zor olan SSD kontrol çipinin üreticileri yeni firmware'ler geliştirerek SSD'lerdeki yavaşlamaların önüne geçmeye çalışıyor.
Okuma hızlarında yaşanan düşüşler firmware ile çözülebiliyor.
SSD’ye terfi etmek için 10 neden!
SSD’nin mekanik sabit diskler karşısındaki üstünlüklerini duyduktan sonra terfi için kolları sıvayabilirsiniz.
1. Sabit diskler mekanik bileşenler içerir. SSD’ler ise hareket eden bir parça içermez. Mobil cihazlarda kullanılabilmek adına sabit disklerde boyutlar 3.5 inçten 2.5 ince, hatta 1.8 ince kadar indirilebilir. Müzik çalarlardaysa 1 inç boyuta ulaşmış sabit disklerle karşılaşabilmek mümkündür. Sabit disklerde boyut azaldıkça hassaslık artar. SSD’lerde ise boyutla hassasiyet arasında bir orantı yoktur; SSD’ler her koşulda daha sağlamdır.
2. Sabit diskler dikey kayıt teknolojisinin günden güne geliştirilmesiyle sürekli olarak daha yüksek kapasitelerle kullanıcıların karşısına geliyor. Günümüzde SSD’lerin aynı hacimdeki sabit disklere göre bariz bir kapasite avantajı var. Yeni dedikodulara göre farkın önümüzdeki günlerde yine SSD lehine olması bekleniyor.
3. Sabit disklerin mekanik bileşenlere sahip olduğundan daha önce de bahsetmiştik. Modeline göre 4200, 5400 ya da 7200 devirle dönen disklerin 10.000 ve 15.000 devirli uç modelleri de var. Dönüş hızı ve plaka sayısının fazlalığına göre sıcaklık yer yer 60 dereceye kadar ulaşabiliyor. SSD’lerse düşük gerilim ihtiyaçları ve mekanik aksam içermemeleri nedeniyle neredeyse hiç ısınmazlar.
4. Masaüstü bilgisayarlarda tercih edilen 3.5 inçlik sabit diskler bugün 700 gram ağırlığa ulaşabilmekte. Dizüstü bilgisayarlarda tercih edilen 2.5 inç yapısındaki disklerse 100 ile 120 gram arasında değişen ağırlıklara sahipler. Aynı boyutlardaki bir SSD, benzer kapasiteler sunmasına karşın neredeyse üçte bir ağırlığa sahiptir.
5. Dizüstü bilgisayar sabit diskleri uyuma sırasında oldukça düşük enerji tüketirler. Söz konusu değerler bir SSD’nin tam verimle kullanılırken ihtiyaç duyduğu enerjiyle birbirine yakındır. Dizüstü bilgisayar diskleri özellikle okuma/yazma ve rastgele arama yaparken ciddi anlamda enerji tüketir. Dolayısıyla dizüstü bilgisayarlarda SSD tercih etmek batarya ile çalışma süresini de olumlu etkiler.
6. Sabit disklerin motorları diske enerji gelmesiyle birlikte gürültü üretmeye başlar. Tabii gürültünün asıl kaynağı sadece motor değildir. Okuma ve yazma işlemleri sırasında kafa disk yüzeyi üzerinde hareket eder ve çeşitli temaslarda bulunur. Halk arasında “tıkır tıkır” olarak adlandırılan mekanik sabit disk seslerine SSD’lerde rastlanmaz.
7. SSD’ler sabit disklere oranla kat kat daha performanslıdır. Günümüzde standart bir masaüstü bilgisayar diski saniyede 90 MB, dizüstü bilgisayar diski ise 50 MB okuma seviyesine ulaşabilmektedir. Standart bir SSD’de ise okuma hızı saniyede 200 MB seviyesindedir. (Sandforce kontrolcülü SSD'lerde ise bu değer 285mb!) Söz konusu değere masaüstü bilgisayar disklerinden 3 tanesinin RAID 0 performansıyla anca ulaşılabilir.
8. Üretici firmalar sabit disklerine genelde 2 ile 5 yıl arasında değişen garanti sağlarlar. Bazı SSD’lerde bu süre “ömür boyu”dur. Nedeniyse firmaların SSD teknolojisine olan güveninden kaynaklanıyor. Sisteminizde elektriksel bir aksaklık olmadığı sürece SSD’lerin bozulması mümkün değildir. Sabit disklerse elektriğe ve çalışırken sarsılmaya karşı oldukça hassaslardır.
9. Dizüstü ve masaüstü bilgisayarlarda IDE arabirimi artık çağdışı kaldı. Her iki platform için de sabit diskler artık SATA olarak üretiliyor. Yine de IDE olarak tek tük bazı alternatiflerle karşılaşabilmek mümkün. SSD’lerde tüm modellerde –özel olan birkaç alternatif dışında- bağlantı seçeneği SATA. Kimi modellerde SATA’nın yanı sıra USB 2.0 bağlantısını görebilmek de mümkün oluyor.
10. Boyutlarında istenildiği gibi oynanma yapılabilen SSD’ler dizüstü bilgisayarlarda yer alan Express Card gibi arabirimlere ya da masaüstü bilgisayar anakartlarındaki PCI Express yuvalarına uygun tipte üretilebiliyorlar. SSD teknolojinin tek dezavantajı biraz yüksek olan fiyatı. İçerisinde bulunduğumuz yıl fiyatların çok daha makul seviyeye geleceğini umuyoruz.
TIKLA SSD VE HDD ARASINDAKİ FARKI İZLE
Yardımcı olduysam ne mutlu bana İyi forumlar...