Hızlı Konu Açma

Hızlı Konu Açmak için tıklayınız.

Son Mesajlar

Konulardaki Son Mesajlar

Reklam

Forumda Reklam Vermek İçin Bize Ulaşın

Remember Me İncelemesi

Quatro

<marquee><b><span color="#FF0000">Do not break the
Fahri Üye
Katılım
28 Temmuz 2013
Mesajlar
391
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Günümüz oyun endüstrisinde açıkçası yeni bir fikirle büyük bütçeli oyunlar yapmak iyice zor hâle geldi. Devam oyunları ve birbirinin adeta kopyası yapımlar ardı ardına gelirken, nadir de olsa ortaya çıkıp bambaşka bir proje sunan insanlar da var. Fransa menşeili Dontnod aslında epey uzun zamandır Remember Me üzerinde çalışıyor ve bu da kendilerinin ilk oyunu. Remember Me, merakla bekleniyordu ve benim ise başlarda pek ilgimi çekmemişti. Şimdi görüyorum ki işler biraz tersine dönmüş gibi, birtakım insanlar hayal kırıklığı içindeyken, ben bu oyunu cidden sevdim.

”Sonuç olarak, bir adam asla tamamen suçlu değildir çünkü tarihi o başlatmamıştır. Bütünüyle masum da değildir çünkü tarihi o devam ettirmiştir” – Albert Camus”

Remember Me’de ana karakter olarak kendi hafızası da elinden alınmış, Nillin adlı bir hafıza avcısının kontrolünü ele alıyoruz. Neo Paris’te ve bu yeni dünyada birçok hafıza avcısı olmasına rağmen, Nillin’in en büyük özelliği onları sadece silebilmesi değil, aynı zamanda içlerine girip değiştirebilmesi. "Errorist" adlı direnişçi örgütün bir üyesi olan kahramanımızla oyuna, hapishane tarzı bir hafıza silme merkezinde başlıyoruz. Operasyona karşı dirençli çıkan ve şaşırtıcı şekilde tam anlamıyla kafasının içindekiler kaybolmayan Nillin, kendisiyle kulağındaki cihazdan iletişime geçen gizemli bir ses sayesinde tesislerden kaçmayı başarıyor ve bundan sonra ise yapılması gereken iki şey kalıyor; geçmişimizi öğrenmek ve "MEMORIZE" ın tekerine “çomak sokmak”.

[video=youtube;_mwOPWQsx8s]http://www.youtube.com/watch?v=_mwOPWQsx8s&feature=player_embedded[/MEDIA]

Oyunumuzun fark yaratan en önemli kısmı belki de oldukça kompleks ve kafa karıştırıcı olan hikâyesi ve onun anlatış şekli. Remember Me, 2084 yılında, inanılmaz kasvetli bir ortamda, yeni Paris’te geçiyor. Önümüzde savaşlar sonucu harap olmuş ve büyük şirketler tarafından yeniden inşa edilmiş bir dünya var. Bunlardan birinin adı da hafızaları metalaştıran "MEMORIZE" firması. Şöyle bir zaman düşünün; hafızalar silinebiliyor, değiştirilebiliyor, saklanabiliyor veya nakite çevirilebiliyor. Kesinlikle ürkütücü duruyor ve bilimkurgu için kaçınılmaz nimet.

”Beni hatırla, bizi hatırla ve bir zamanlar ne olduğumuzu…”

Remember Me’de dikkat çekmek istediğim ilk nokta atmosfer olacak. Bugüne kadar çok harika, sizi içine çeken ortamlara sahip oyunlar gördük. Remember Me ise distopik bir zaman diliminde geçiyor ve bu kusursuz olarak yansıtılmış. Leaper’larla dolu terk edilmiş, karantina altındaki banliyolar, Sensen teknolojisinin kölesi olmuş insanların yaşadığı yeni Paris, Eyfel Kulesi ve tüm o çevre. Uzaktan bakmak bile insanın içini bazen huzurla, bazen korkuyla dolduruyor. Neden uzaktan dedim? Çünkü maalesef Remember Me tamamen çizgisel şekilde ilerleyen, çevreyi keşfetmenize minimum şekilde izin veren bir yapım. Hâliyle o manzaraları uzaktan izleyip, içlerine girememek de insana koyuyor. Hâlbuki ben açık dünya oynanışlı oyunları pek sevmeyen, eski kafada bir oyuncuyum ama bu sefer böyle olmamalıydı. Oyunda dikkatimi çeken bir diğer nokta ise ana karakterimizin kadın olması. Günümüzde başrolde bir kadının olduğu oyunlar çok az sayıda ve varolanlarda da fazlasıyla seksist bir biçimde ele alınıp, dişiliği ön plana çıkarılıyor. Remember Me’de durum farklı ve Nillin gerçekten oturaklı bir karakter. Ucuz numaralarla uğraşmadıkları için buradan yapımcı bir tebriği hak ediyor.

Bol malzemeli bir yemek, hep daha mı lezzetlidir?

Remember Me, oynanış olarak tam da “özel ve özgün” sayılamaz açıkçası. Tamamen platform, aksiyon ve bulmaca türlerinin karışımından ibaret. Platform öğeleri bariz bir şekilde Assassin’s Creed’lerden esinlenilmiş ve oyuna fena olmayacak şekilde yedirilmişler. Her ne kadar genelde basit kaçsalar ve sizi pek zorlamasalar da tatmin olduğumu söyleyebilirim. Unreal Engine kullanılmasından da mütevellit, aksiyon ve dövüş sahneleri de son Batman oyunlarını andırıyor ve benzer şekilde geçiyor. Bakmayın “taklit” dediğime, oldukça detaylı bir dövüş sistemi var ve oluşturabilecek yüzlerce hatta binlerce çeşitli "combo" bulunuyor. Bunların yanında belli yenilenme sürelerine sahip, bilhassa boss dövüşlerinde işinize yarayan çeşitli yetenekler de mevcut. Bulmaca kısmı ise oyun içindeki basit bulmacaların yanı sıra, aslında hafıza karıştırma dizilerinden oluşuyor. Bu bölümlerde zamanı bir video oynatır gibi ileri geri sarabiliyoruz ve hafızasına girdiğimiz kişinin hayatını tamamen değiştirebiliyoruz. Belli kombinasyonlar var. Örneğin; nesnelerle oynayıp işlerin istediğimiz gibi gitmesini sağlayabiliyoruz. Hafıza değiştirme sahnelerinde ipucu ise bulunmuyor ve biraz kafa yormamız gerekiyor. Bu size avantaj da, dezavantaj da gözükebilir fakat bence pek de sıkıntı yok. Remember Me’nin en yaratıcı ve farklı olduğu kısım da zaten burası.

Yeterli bir uzunluğa sahip olduğunu düşündüğüm yapım, toplama işleriyle ne kadar uğraştığınıza bağlı olarak 8-10 saat arası sürüyor. Evreni bir nebze olsun genişleten çeşitli nesneler etrafa saçılmış durumda, ama dediğim gibi genel olarak çizgisel yollarda ilerliyoruz. Bu toplanan şeyler arasında en önemlileri ise sağlık ve "focus" barlarınızı büyütenler oluyor. Oyunda ne yazık ki herhangi bir "multiplayer" seçeneği ise yer almıyor ve buradan da ağır bir darbe alıyor.

Oyun görsel anlamda kesinlikle çarpıcı duruyor ve PC’de yüksek ayarlarda denediğiniz zaman ne denli emek harcandığı görülüyor. Fantastik gözüken kaplamaların yanı sıra, yeni Paris şehri de canlı gibi duruyor. Yer yer rahatsızlık yaratan FPS düşüşleri ve can sıkan kamera açıları bir yana, oyun teknik anlamda gerçekten üst düzeyde. Konsol sürümleri ise her ne kadar gayet güzel olsa da, her şey PC’yi görene kadar değişiyor zirâ arada ciddi bir fark var. Dövüşler esnasında animasyonlar sapıtabiliyor ve karakter modelleri garip hâller alabiliyor. Bunlara ek olarak düşük kaplama çözünürlükleri de göze çarpıyor. Tabii ki bunlar dışında kalan her şey yine çok iyi.

Remember Me, müzikler ve "soundtrack" kısmında ise kusursuza yakın iş çıkarıyor. Kesinlikle bu konuda daha çok övgüyü hak eden az oyun vardır. Besteci Olivier Deriviere unutamayacağımız eserler ortaya çıkarmış ve her biri de tam yeri ve zamanına uygun. Üstelik beğendiklerinizi "iTunes" üzerinden satın alma şansına da sahipsiniz. Seslendirmelere geldiğimizdeyse biraz dengesizlik olduğunu söyleyebiliriz. Sıradışı performansların yanı sıra, gayet vasat seslendirmeler de mevcut. Genel çevre ses efektleri ise müzikler kadar olmasa da, başarılı.

Daha fazla uzatmak istemiyorum ve şunu diyebilirim; Remember Me, vasat olarak anılmayı hak etmeyen bir yapım. Her ne kadar eksiklikleri ve tamamlanmamış gözüken kısımları olsa da, türe getirdiği yeniliklerle mutlaka saygıyı ve sevgiyi hak ediyor. Bilimkurgu, aksiyon seviyorsanız hele hiç ama hiç kaçırmayın.


 

Users Who Are Viewing This Konu (Users: 0, Guests: 1)

Üst