Grand Control
3 boyutlu gerçek zamanlı stratejiler Homeworld çıkana kadar tam bir kabustu. Kamera yönetmenin zorluğu savaşta tam olarak istediğiniz yeri istediğiniz zamanda görememe gibi sorunlar yaşatırken sizi epey bir oyundan soğutuyordu. o zamanlarda hep bu türe girmeyen normal stratejiler tutuluyordu ki zaten oyuncular da haklılardı. Her 3 boyutlu gerçek zamanlı strateji oyununa insanlar garip bir önyargı ile bakıyordu. Homeworld ise bunu tamamen değiştirdi. Görsel açıdan tam bir şaheser oluşu, gerek ünite gerekse kamera yönetiminin çok kolay oluşu onu pek tutulmayan bu türde ve diğer stratejiler arasında hatırı sayılır bir yere getirdi ki zaten hala bile birçok strateji sever tarafından oynanıyor. Ground Control’de başta grafiklerine güvenerek yapılmış 3 boyutlu gerçek zamanlı strateji oyunu ve Homeworld, Half-Life gibi birçok başarılı projeye imza atmış Sierra tarafından yayımlanıyor.
Büyük bir kesimin oyunlardaki İngilizce olayları anlamadığı ya da sıkıldığı için geçtiğini bu yüzden senaryoların gerektiği gibi anlaşılamadığını hepimiz iyi biliyoruz. Zaten her yaştan ve her zevkten insana hitap eden ve en çok beğeniyi hikayesinden kazanan Half-Life hikayeyi görsel biçimde aktardığı için ülkemizde de çok tutuldu. Yoksa o da diğer oyunlar gibi oynanır “Aaa ne oldu? Oyun bitti.” gibisinden hazin bir sonla son bulurdu. İşte Ground Control’de biraz kafa yorup okunduğu zaman çok güzel bir hikayeye sahip olduğu anlaşılıyor.
Görevine yeni başlamış bir komutan olarak oyuna başlıyorsunuz ve bütün gücü elinde bulunduran iki siyasi görüşe mensup ordudan birinde görevlisiniz. Kariyerinizde oldukça yenisiniz ve görevlerden başarılar yakaladıkça da fark ediliyorsunuz ve dereceniz artıyor. Buraya kadar hikaye öyle mükemmel gözükmese bile kariyerinde ilerleyen bir komutan olarak oyuna baktığınızda savaşlarda ya da diplomaside yaşanılan ihanetler, yalanlar gibi düşmanlarınızın daha dost doğrusu dost sandıklarınızın çevireceği türlü oyunlar oyunun hikayesinin güzel yönleri.
Birçok örnekleri olan bu türün vasat oyunlarında yaşanan kamera problemleri bu oyunda çok rahat aşılmış ve savaşta gerçekten çok güzel anlar yaşanıyor. Oldukça basit kamera yönetimi sayesinde düşmanların en dibine kadar girebiliyor ya da olayları metrelerce yükseklikten izleyip yönetebiliyorsunuz. Kamera yönetimi sağa sola çevirme, aşağı yukarı indirip yükseltme ve ileri geri gitme gibi çok basit yöntemlerle yapılıyor. Bu konuda rastladığım hiçbir sorunu yok oyunun.
Bence oyunda en büyük eksik ki bu sizin için eksik olmayabilir tarza bağlı bir olay kaynak toplama ve işçi üretme gibi AOK’i mükemmel bir oyun yapan unsurlar bu oyunda yok. Ben hala ara sıra girer Zone’a AoK oynarım ve AoE’yi de sırf bu kaynak toplama ve işçi üretme olayı yüzünden bile sevmiştim. Ground Control ise her görevin başında size oyunda kullanabileceğiniz üniteler gösteriliyor ve onları birkaç değişik şekilde modifiye ederek taşıma gemisini bindiriyorsunuz. Görev başladığında ise size söylenen yere indiriyor ve görevinizin gereklerini yerine getiriyorsunuz. Biraz önce bahsettiğim modifiye olayı ise şöyle: Mesela göreviniz bir geçiti ya da üssü korumak. Görev böyle olunca siz de ünitelerinizi defans ağırlıklı yapıyorsunuz ve o ünitelerin zırhları fazla olmasına rağmen vuruş güçleri ya da hızları düşüyor. Bunu oyundan önce yapıyorsunuz ve burada taktiğinizi kurup iyi karar vermelisiniz çünkü oyunda bir daha değiştirme imkanınız olmuyor.
Taktiğinizi belirlemek içinse size verilen Brifing’i dinleyin ve anlayın diyeceğim ama birçok oyuncu Brifing’i dinlemeyip direk bölümlere geçecektir. eğlenceli olmasının yanı sıra asıl zekayı ya da iyi oynayanı belirleyen kaynak toplama, işçi üretme, bina inşa etme gibi olayların bu oyunda olmaması bence çok büyük bir eksi çünkü AoK’da nasıl daha hızlı çağ atlarım, en çabuk kim kale yapacak ya da şu relic’leri daha önce toplarsam ne kazancım olur gibi bir çok soru ve olay yaş**ıştım ki bunlara rağmen hala taktik konusunda bir çok eksiğim var yani anlayacağınız AoK bitmez. Her gün yeni taktikler yeni olaylar gelişir ki Ground Control’de bu tarz olaylar yaşanamaması çok kötü olmuş. Üniteler ve binalar olarak en çok benzettiğim oyun Red Alert oldu ki zaten görünce hak vereceksiniz bana. APC’ler, Power Plant’ler, Command Center’ler falan çok benzer yapılmış
3 boyutlu gerçek zamanlı stratejiler Homeworld çıkana kadar tam bir kabustu. Kamera yönetmenin zorluğu savaşta tam olarak istediğiniz yeri istediğiniz zamanda görememe gibi sorunlar yaşatırken sizi epey bir oyundan soğutuyordu. o zamanlarda hep bu türe girmeyen normal stratejiler tutuluyordu ki zaten oyuncular da haklılardı. Her 3 boyutlu gerçek zamanlı strateji oyununa insanlar garip bir önyargı ile bakıyordu. Homeworld ise bunu tamamen değiştirdi. Görsel açıdan tam bir şaheser oluşu, gerek ünite gerekse kamera yönetiminin çok kolay oluşu onu pek tutulmayan bu türde ve diğer stratejiler arasında hatırı sayılır bir yere getirdi ki zaten hala bile birçok strateji sever tarafından oynanıyor. Ground Control’de başta grafiklerine güvenerek yapılmış 3 boyutlu gerçek zamanlı strateji oyunu ve Homeworld, Half-Life gibi birçok başarılı projeye imza atmış Sierra tarafından yayımlanıyor.
Büyük bir kesimin oyunlardaki İngilizce olayları anlamadığı ya da sıkıldığı için geçtiğini bu yüzden senaryoların gerektiği gibi anlaşılamadığını hepimiz iyi biliyoruz. Zaten her yaştan ve her zevkten insana hitap eden ve en çok beğeniyi hikayesinden kazanan Half-Life hikayeyi görsel biçimde aktardığı için ülkemizde de çok tutuldu. Yoksa o da diğer oyunlar gibi oynanır “Aaa ne oldu? Oyun bitti.” gibisinden hazin bir sonla son bulurdu. İşte Ground Control’de biraz kafa yorup okunduğu zaman çok güzel bir hikayeye sahip olduğu anlaşılıyor.
Görevine yeni başlamış bir komutan olarak oyuna başlıyorsunuz ve bütün gücü elinde bulunduran iki siyasi görüşe mensup ordudan birinde görevlisiniz. Kariyerinizde oldukça yenisiniz ve görevlerden başarılar yakaladıkça da fark ediliyorsunuz ve dereceniz artıyor. Buraya kadar hikaye öyle mükemmel gözükmese bile kariyerinde ilerleyen bir komutan olarak oyuna baktığınızda savaşlarda ya da diplomaside yaşanılan ihanetler, yalanlar gibi düşmanlarınızın daha dost doğrusu dost sandıklarınızın çevireceği türlü oyunlar oyunun hikayesinin güzel yönleri.
Birçok örnekleri olan bu türün vasat oyunlarında yaşanan kamera problemleri bu oyunda çok rahat aşılmış ve savaşta gerçekten çok güzel anlar yaşanıyor. Oldukça basit kamera yönetimi sayesinde düşmanların en dibine kadar girebiliyor ya da olayları metrelerce yükseklikten izleyip yönetebiliyorsunuz. Kamera yönetimi sağa sola çevirme, aşağı yukarı indirip yükseltme ve ileri geri gitme gibi çok basit yöntemlerle yapılıyor. Bu konuda rastladığım hiçbir sorunu yok oyunun.
Bence oyunda en büyük eksik ki bu sizin için eksik olmayabilir tarza bağlı bir olay kaynak toplama ve işçi üretme gibi AOK’i mükemmel bir oyun yapan unsurlar bu oyunda yok. Ben hala ara sıra girer Zone’a AoK oynarım ve AoE’yi de sırf bu kaynak toplama ve işçi üretme olayı yüzünden bile sevmiştim. Ground Control ise her görevin başında size oyunda kullanabileceğiniz üniteler gösteriliyor ve onları birkaç değişik şekilde modifiye ederek taşıma gemisini bindiriyorsunuz. Görev başladığında ise size söylenen yere indiriyor ve görevinizin gereklerini yerine getiriyorsunuz. Biraz önce bahsettiğim modifiye olayı ise şöyle: Mesela göreviniz bir geçiti ya da üssü korumak. Görev böyle olunca siz de ünitelerinizi defans ağırlıklı yapıyorsunuz ve o ünitelerin zırhları fazla olmasına rağmen vuruş güçleri ya da hızları düşüyor. Bunu oyundan önce yapıyorsunuz ve burada taktiğinizi kurup iyi karar vermelisiniz çünkü oyunda bir daha değiştirme imkanınız olmuyor.
Taktiğinizi belirlemek içinse size verilen Brifing’i dinleyin ve anlayın diyeceğim ama birçok oyuncu Brifing’i dinlemeyip direk bölümlere geçecektir. eğlenceli olmasının yanı sıra asıl zekayı ya da iyi oynayanı belirleyen kaynak toplama, işçi üretme, bina inşa etme gibi olayların bu oyunda olmaması bence çok büyük bir eksi çünkü AoK’da nasıl daha hızlı çağ atlarım, en çabuk kim kale yapacak ya da şu relic’leri daha önce toplarsam ne kazancım olur gibi bir çok soru ve olay yaş**ıştım ki bunlara rağmen hala taktik konusunda bir çok eksiğim var yani anlayacağınız AoK bitmez. Her gün yeni taktikler yeni olaylar gelişir ki Ground Control’de bu tarz olaylar yaşanamaması çok kötü olmuş. Üniteler ve binalar olarak en çok benzettiğim oyun Red Alert oldu ki zaten görünce hak vereceksiniz bana. APC’ler, Power Plant’ler, Command Center’ler falan çok benzer yapılmış
