Hızlı Konu Açma

Hızlı Konu Açmak için tıklayınız.

Son Mesajlar

Konulardaki Son Mesajlar

Reklam

Forumda Reklam Vermek İçin Bize Ulaşın

Game Dev Tycoon İncelemesi

Quatro

<marquee><b><span color="#FF0000">Do not break the
Fahri Üye
Katılım
28 Temmuz 2013
Mesajlar
391
Tepkime puanı
1
Puanları
0

Tycoon serileri sayesinde bugüne kadar araba ürettik, hastane yönettik, uçakların güvenle uçacağı havalimanları yaptık. Kala kala bir tek oyun şirketi yönetimi kalmıştı buna da Game Dev Tycoon el attı. Benimle aynı düşüncede olan var mıdır bilemem ama açıkcası ben hep merak ederdim “Acaba oyunları oynamak yerine bir de üretmek nasıl olurdu?” diye. Game Dev Tycoon, benim gibi meraklı oyuncuların bu merakını gidermek için burada.
Game Dev Tycoon, 2 kardeş olan Daniel ve Patrick Klug 2009’un Temmuz’unda kurmuş olduğu Greenheart Games’in yapımı olarak karşımıza çıkıyor. Oyun, Kairosoft’un yapımı olan Game Dev Story’den esinlenerek yapılmış.
Oyun yapımcıları korsan oyunlara karşı çok değişik bir önlem almış. Patrick Klug, oyunun kırılmış halini kendi elleriyle torrent sitelerine koydu. Bu versiyonu da bir kaç farklılık dışında tıpatıp aynıdır. Oyuncuların karşısına ilerleyen zamanlarda “Boss, it seems that while many players play our new game, they steal it by downloading a cracked version rather than buying it legally. If players don’t buy the games they like, we will sooner or later go bankrupt.” diye bir mesaj çıkıveriyor. Bunun anlamı ise “Patron, görünüşe göre birçok oyuncu yeni oyunumuzu satın almak yerine kırılmış versiyonunu indirerek oynuyor. Eğer oyuncular sevdikleri oyunları satın almazsa er ya da geç iflas edeceğiz.” Oyunu kırılmış olarak oynayanlar git gide para kaybederek iflas etmektedirler.
Oyuna bir garajda 80’li yıllarda başlıyoruz. Kendi zevkinize göre, kendi fikirlerinize göre oyun üretebiliyorsunuz. Oyun üreterek, küçük veya büyük çaplı işler yaparak, oyun motoru üreterek ve daha türlü türlü yollar izleyerek “Research Point” ve tecrübe kazanıyoruz. Bu puanlar ve tecrübeler ile de yeni özellikleri açıp onları araştırarak oyunlarımızı daha gelişmiş bir şekilde yapıyoruz. Bu gelişmeler oyun başlıkları, oyun çeşitleri, oyun büyüklükleri, oyun içi grafik ve ses gelişmeleri ve daha birçok yeniliklerden oluşuyor. Tabii oyunlarımızı hep bu küçük garajın içinde yapmıyoruz. Birkaç oyun yaptıktan sonra kendimize bir ofis açıyoruz ve ardından daha da gelişerek bir şirket haline geliyoruz. Bir şirket olarak elbette çalışanlara da ihtiyacımız var. Teknoloji ağırlıklı bir çalışan, dizayn ağırlıklı bir çalışan veya her ikisine de eşit önem vermiş bir çalışan alabiliyoruz. Şirketimize aldığımız bu çalışanlar da tabi elbet hep bu seviyelerinde kalmıyorlar. Oyunda bulunan eğitim sistemi ile çalışanlarımızı ve kendimizi çeşitli şekillerde eğitebiliyoruz. Bu eğitim sonucunda, eğitim gören kişinin (çalışanlardan biri veya kendimiz) hızı, teknolojik seviyesi, araştırma seviyesi ve/veya dizayn seviyesi yükseliyor. Her eğitim illa ki tek bir şeyi yükseltecek diye birşey yok. Hız artarken aynı zamanda (az veya çok da olsa) teknoloji seviyesi de artabilir.
Oyun yapma aşamaları da oldukça ayrıntılı bir şekilde işlenmiş Game Dev Tycoon’da. Küçük, orta veya büyük bir proje oluşturabiliyorsunuz. Tabi proje ne kadar büyük olursa o kadar çok elemana ihtiyacınız olacaktır. Ardından oyunun konusunu ve türünü seçiyoruz. Bunu da yaptıktan sonra sıra çıkarmak istediğimiz konsola geliyor. O dönem hangi konsol popülerse size tavsiyem oyununuzu o konsola çıkarmanız. Tabi her konsolun da bir ömrü var. Çıkıyor, önem görüyor ve eskiyor. Ardından bir yeni konsol daha geliyor veya şirket çöküyor. Konsolların isimlerine şaşırmamak elde değil. Bildiğimiz NES olmuş mu size TES. Xbox karşımıza Mbox olarak çıkıyor ve daha neler neler. Açıkcası bu durum beni gerçekten güldürdü. Konsolumuzu da seçtikten sonra grafik motorumuzu seçiyor. Ardından sıra geliyor oyunumuza isim bulmaya (isim bulma en üst sırada duruyor ama bence en son yapılması gereken şey o. Neden diye soracak olursanız oyunun türünü, konusunu, konsolunu seçmeden isim vermek bence en uygunu. Tabi bu size kalmış birşey.). Oyunumuza ismini de koyduktan sonra ileri diyerek istediğimiz grafikleri seçiyoruz ve oyun yapımı başlıyor. Oyun yapılıyor ama herşey bitti mi dersiniz? Hayır, devamı da var tabi. İlk olarak karşımıza oynanış, motor ve hikaye/görevler geliyor. İstediğimiz şekilde hangisine ağırlık vermek istiyorsak ayarlıyor ve geçiyoruz. Sıra 2. aşamaya geliyor. Burada da diyaloglar, bölüm dizaynları ve yapay zeka seviyesi bulunuyor. Kendize göre ayarladıktan sonra devam ediyoruz. 3. ve son aşamaya geliyoruz bu arada. Bu aşamada da oyun dünyasının dizaynı, grafikler ve sesler bulunuyor. Burayı da kendimize göre ayarlayıp devam edip oyunumuzun tamamlanmasını bekliyoruz. Oyunumuz tamamlanmadan önce, yapım aşamasında oyunun reklamını da yapabiliyoruz. Bu reklamlar oyunumuzun iyiyse daha çok satmasına yardımcı olurken, oyunumuz yeterince iyi olmadığında daha da berbat bir duruma getirebiliyor. Oyunun yapımını yine bitirmeden hemen önce biraz bekleyerek oyunun yapım esnasında yapılan bugları ortadan kaldırıyor, oyunumuzun dizaynı ve teknolojisini biraz da olsa arttırabiliyoruz. Bu buglar gerçekten çok önemli çünkü bu bugları kaldırmadığımızda bizden bir yama isteniyor ve bu yama da ekstra masraf demek. Oyunumuzun yapımı da bittikten sonra oyun incelemeleri geliyor. 10 puan üzerinden 4 değerlendirme alıyor oyunumuz ve ardından piyasaya sürülüyor. Ortalama ne kadar yüksek olursa o kadar iyi satıyorsunuz. Bu ortalama ise sizin yaratıcılığınıza ve oyunda verdiğiniz ağırlıklara göre değişiyor. Çıkardığınız oyunlar aynı zamanda sizlere takipçi, hayran kazandırıyor. Tabi oyun kötü olursa da kaybediyorsunuz hayranlarınızı. Unutmadan da eklemek isterim, oyunlarınızın devamı olan bir başka oyun çıkarabiliyorsunuz. Tabi bu oyunları peş peşe çıkarmak sizin aleyhinize olacaktır. Çünkü aynı türde olan 2 oyunu peş peşe veya aradan çok bir süre geçmeden yeniden çıkarttığınızda oyununuz güzel olsa da puanlarınız ve satışlarınız çok düşük oluyor. Bu da hayran kaybettirebiliyor.

Oyun esnasında paraya sıkıştığınızda yarıdmımıza anlaşma işleri koşuyor. Çok fazla bir para vermiyor ama yine 1 kuruş 1 kuruştur değil mi? Tabi bu parayı da bu işi anlaşılan süre içinde başarırsanız veriyor. Başaramadığınızda ise sizden para alıyor. Bu yüzden her işe el atmayın derim. Bu küçük çaplı kazançlar da şirketi kurtarmadığında ve borca battığımızda devreye bankalar giriyor. Bu bankalar bizlere bir miktar borç para verip bir süre sonra iki katını geri istiyor. Eğer ki bunu karşılayamazsak iflas ediyor ve oyuna baştan başlıyoruz.
Game Dev Tycoon’da ayrıca kendi laboratuarınızı açarak projeler yapıp gelişerek kendi konsolunuzu da her ne kadar çok maliyetli olsa da kurabiliyorsunuz. Konsolunuzun desteklediği özellikleri eçmek ise tamamen size kalmış birşey.
Game Dev Tycoon 2 kişi tarafından yapılmış olduğu için grafikler son zamanlardaki oyunlara göre çok da iyi bir seviyede sayılmaz ve bu yüzden birçok oyuncunun isteklerini karşılayamayabilir. Aslına bakacak olursak bu ileri düzey grafiklerin olmaması bir dezavantajdan ziyade bir avantaj olmuş. Bu grafikler sayesinde Game Dev Tycoon bize hem herşeyin grafiklerden ibaret olmadığını, oyunu oyun yapanın oyuncuyu ne kadar eğlendirdiğini hatırlatıyor hem de oynanışta kolaylıklar sağlıyor.
Oyun içi müzikler ve seslendirmelere de değinmek istiyorum çünkü oyun içi seslendirmeler ve müzikler de oyunun sürükleyiciliğini arttıran en önemli faktörlerden biridir. Her ne kadar çok fazla bir seslendirmesi olmasa da oyun içi seslendirmeler ve müzikler kendimizi nasıl bir oyunda olduğumuzu hissetirecek seviyede kaliteli olmuş. Bu da tabi oyunu daha da sürükleyici bir hale getiriyor.
Uzun lafın kısası, eğer ki benim gibi oyun şirketi yönetimine ve oyun yapımına meraklıysanız, oyunun grafiklerinden ziyade oyuncusuna verdiği haza daha çok önem gösteriyorsanız ve tycoon tarzı oyunları seviyorsanız kesinlikle elinizde bulunması gereken kalitesine göre oldukça ucuz olan bir oyun.
 

Users Who Are Viewing This Konu (Users: 0, Guests: 1)

Üst