Hızlı Konu Açma

Hızlı Konu Açmak için tıklayınız.

Son Mesajlar

Konulardaki Son Mesajlar

Reklam

Forumda Reklam Vermek İçin Bize Ulaşın

Alıntı Nedir ? Alıntı Kuralları Nelerdir?

Hükümdar

Administrator
Yönetici
Admin
Katılım
2 Ocak 2013
Mesajlar
24,068
Tepkime puanı
12
Puanları
199
Konum
America
Web sitesi
www.metin2tr.net
[h=2]Alıntı Nedir ? Alıntı Kuralları Nelerdir?[/h]

Atıf ve alıntı sisteminin bazı kuralları vardır. Bu kurallar hem yazı yöntemini hem yazı etiğini ifade eder.

Alıntı aynıyla iktibas veya dolaylı aktarma yoluyla olur. Atıf, özet değildir, görüşü atfedilenle destekleme ve benden önce bu görüşü şu şu kişiler ifade etmişlerdir, deme geleneğidir. Aynıyla iktibas yapılması durumunda ya kaynak kişinin görüşü klasikleşmiştir, yahut önceki görüşler o kadar iyi ifade edilmiştir ki yeni bir şey söylemenin imkânı yoktur. Hiçbir fikir yoktur ki, ilk kez söylenmiş olsun. Görüşün kime ait olduğu açık olmalıdır. Bilimsel çalışmalarda atıf geleneği ilkedir, kimseye gönderme yapmaksızın yazılan eser güvenilir olmaz. İktibas, doğrudan alıntı, kaynaktaki ifadenin virgülüne noktasına kadar aynıyla gösterilmesidir, blok halinde veya tırnak içinde kullanılarak. Dolaylı aktarma, yazarın ifadesini yeniden yazmak demektir ki bunu tırnak içinde göstermeye gerek yoktur.
Alıntı tekniğinde iki yöntem yanlışı vardır. Birincisi, belirtilen görüşle ilgili en eski kaynak dururken ikinci, üçüncü el kaynaklara atıf yapmaktır. Bunun sebepleri dil bilmeme, kaynağa ulaşamama, kestirmeciliktir. İkinci yöntem yanlışı biçimlendirmededir. Türkçede yapılmış çalışmalara baktığınızda alıntı kuralları ve kaynak atıf sistemlerinin dağınık olduğunu görürsünüz. Yazar-tarih sistemiyle Turabian sistemi, MLA ile APA karışmıştır. Aşağıda dünya standartlarına ilişkin bir çerçeve verilecektir.
Yeni bir şey söylemiyorsa, bilinenleri tekrarlıyorsa bir eser yaratıcı olamaz. Yeni bir şey söylemek demek, olmayan bir şeyi ortaya koymak veya olanları derleyip toparlayarak yeniliğe imkân veren rehber olmak demektir.
Bir bilimsel çalışmada esas olan bir görüşün savunulmasıdır. Kaynaklara atıf yapmak için yazmak veya kes-kopyala-yapıştır yöntemiyle her satır göndermeyle dolar ki, araştırmanın kendisi kaybolur, metin bir göndermeler külliyatı haline gelir.

Kaynak Göstermeme

Şu durumlarda alıntılarda referans göstermeye gerek yoktur
Herkesçe bilinen, herkesçe tekrarlanan terimler.
Üzerinde çok konuşulmuş ve yazılmış bulgular.
Sözlük, ansiklopedi, el kitabı bilgilerindeki anonim yazılar.
Orijinalliği olmayan gözlem ve fikirler.
Telif hakkı koruması bitmiş eserler.
Kamuoyuna açık, genel bilgiler.
Atasözleri, deyişler.
Hukukta, yasayı bilmemek mazeret değildir, denir. Yazı metodolojisinde de benzer bir kural vardır: Eğer tevafuk değilse veya bilmeden yapılma dışında, bir eserdeki bir fikri kalıp halinde olmasa bile fikir halinde alıp aynen kullanmak ve bunu belirtmemek öncelikle etik değildir, sonralıkla intihal'e girer. Önceki yazarın fikri çok iyi olabilir ama iyi ifade edememiştir, bu durumda, ben daha iyi ifade ederim diyerek o yazarın görüşünü alıp daha güzel ifade etse bile o yazarı anmamak da yukarıdaki ahlak dışı tutuma girer. Bir görüşü ifade ederken bir kimseden alıntı yaparken yazarın yazmadığı şeyleri yazmış gibi göstermek bağışlanamaz bir hatadır. Kaynağa uygunluk bakımından iki hata yapılır: Eksik yahut yanlış aktarma, anlamı yanlış aktarma veya yanlış anlayarak aktarma. Araştırmacının önceden kaynaklarını doğrulukla seçmiş olduğunu varsayıyoruz, çünkü her gün her an binlerce bilgi gerçek dışı kılıkla dolaşıma çıkmaktadır (Karasar 1994, s. 192). Kuramsal çerçevesini oturtmamış, literatürü iyi taramamış her çalışmada hatalar mevcuttur.
Demek ki, alıntı demek hem fikir alıntısı hem biçim alıntısı demektir. Bunlar birbirine bağlıdır. Herkes bir yazı etiği zincirine uymazsa, bilimde bilgi silsilesi geleneği yerini kimin ne dediği anlaşılmayan ve bilginin yaplaşılıp yayılmasını engelleyen, bilginin doğruluğunun denetlenmesi imkânını ortadan kaldıran bir karışıklığa terk eder. Emeğe saygı, yıllarca bir alanda çaba göstermiş kişiye saygı gösterilmemiş olur. Dahası, görüşlerin tartışılması ve çürütülmesi, yanlışlanması olanağını ortadan kaldırır.
Bilimsel yazım yöntemi şunları da açığa çıkarır: Önceki araştırmalardan ne ölçüde etkilenmiştir? Önceki araştırmaları ne ölçüde değerlendirebilmiştir? Bunlar, alıntıların rastgele mi yoksa bir sistematik tutarlılığa göre mi yapıldığını ortaya koyar. Bazen öyle alıntılarla karşılaşırız ki, bir cümlelik bir ifadenin her bir kelimesi üzerine numara koyularak kaynağa gönderme yapılmıştır, ama bu kadarı da alıntı enflasyonu olur veya ben yüz kişiyi inceledim ama bunları tutarlı bir şekilde biraraya getiremedim, eklektik bir biçimlendirme yaptım, anlamına gelir. Ne kadar kitap karıştırmış! dedirten bir durum. (Karasar 1994, s. 65)Alıntılar kopuk kopuk, metinle ilişkisiz veya üst üste yığılmış olmamalıdır. Alıntıyı metne bağlamak yöntemin esas can alıcı yönüdür. Filancaya göre, Filancanın bu konudaki görüşüne göre, filancanın iddiasına göre, filanca da şöyle söylemektedir... ifadelerine sık rastlarız. Bilgi vermeden bir alıntı yapmak, o alıntıyı ortada bırakır, sadece bir metne başlamadan önce bir alıntı verilebilir ama ardından açıklama yapılmalıdır (Şencan 2002, s. 588). Üçten fazla blok alıntısı yapılmaz. Bu, metni alıntıyla doldurmak demektir. Bilimsel çalışmada hatır dipnotu olmaz. Dipnotunda teşekkür edilmez (Teşekkür sayfası ayrıdır). İster paranteznot sistemi ister sayfaaltı dipnot sistemi kullanılsın, hangi yazım tarzı olursa olsun, doğrudan yapılmayan alıntılarda orijinal kaynaktaki ifadede cümleyle oynamak, kelimelerin yerini değiştirerek yeni bir ifadeymiş gibi sunmak doğru değildir. Bir şey söylermiş gibi görünüp birinden alıntı yapmak, alıntı için yazmak gibi birşeydir. Öyle yazılar var ki, alıntılara bakıldığında yazarın kaynak gösterdiği kişinin reklamını yapmak için yazdığı sanılır. Kaynağa gönderme yaparken bakınız=bkz. ile ayrıca bakınız=ayr.bkz. ifadeleri arasındaki fark metindeki anafikrin kaybolmaması içindir. Ayrıca bakınız demek o sırada anlatılan fikirle doğrudan ilintili olmayıp ikincil kaynaklar olduğunu söylemek anlamına gelir. Diğer bir hata, alıntı yapılan eserin orijinal görüşünü bir yana koyup ondan genel ifadelerle bahsetmektir. Bu, kaynağın dolaylı gizlenmesi demektir. 'Çok sayıda yazar bu konuda aynı görüşleri paylaşmaktadır' deyip dipnotunda bunları sıralamak yanlıştır. Hem böyle bir cümle kurmak yanlıştır, hem o yazarların ne dediğini okura tam iletmemekle haksızlık yapılmıştır.

Alıntı Yazım Kuralları
Doğrudan aktarmalarda, uzun cümleler kısaltılıyorsa üç nokta ile gösterilir, bütün bir cümle atlanıyorsa dört noktayla gösterilir.
Alıntıda bir yer açıklanacaksa bu köşeli parantezle yapılır.
Alıntının kendisinde bir hata varsa bunun gösterilmesi köşeli parantezde yapılır.
Doğrudan alıntıdaki vurgular orijinalde yapılmışsa aynen verilir, aktaran vurgu yapacaksa bunu italikle, boldla belirtir ve köşeli parantezde italikler bana aittir, altını ben çizdim der. (Bal 2001, s. 219)
İkincil alıntı kullanılmaz. Kaynağın kendisi de bir başkasından almışsa ilk kaynağa ulaşmak lazımdır.
Dipnot sistemi

Dipnotlar iki türlüdür:
Bilgi, açıklama dipnotu, asteriks (*) ile gösterilir.
Kaynak dipnotu. Numaralandırma sistemiyle gösterilir.
Sayfalandırmada sayfa altına metin gövdesinin bittiği yerin altına bir çizgi çekilerek, metinde kelimeler üzerine konulmuş numaraların açıklaması yapılır, kaynaklara gönderme gösterilir. İki dipnot türünden açıklama dipnotu üstte yer alır. Çok fazla açıklama dipnotuna gerek yoktur, bunu metinde yapmak lazımdır, yoksa sayfanın altı dolduğu gibi, tasarımca hoş olmayan ve *, **, ***, **** sırasıyla giden açıklama bolluğundan metne yer kalmaz.
Dipnot kısaltmalarında Türkçe kısaltmalar kullanılır: Ibid, op.cit., loc.cit., passim değil, a.g.e., a.e., veya a.g.y., aynı yerde, çeşitli yerlerde denilir. Ibid Latince Ibidem'in kısaltılmışıdır, aynı yerde demektir, bizdeki karşılığı a.g.e.'dir. Op.cit. gösterilen eserde demektir (opere citato'nun kısaltılmışı) ve bizde a.e. şeklinde kısaltılır. Loca citato'nun kısaltılmışı loc.cit. yukarıda adı geçen eser demektir. Ibid=a.g.e. kısaltması, bir kaynağa gönderme yaptıktan sonra araya başka kaynak girmemişse kuullanılır. Bunu kullandıktan sonra araya başka kaynak girdikten sonra tekrar bu kaynağa atıf yapılacaksa op.cit.=y.a.g.e. veya a.e. kullanılır ki, op.cit.'den önce yazar soyadı yazılırken Ibid'de bu yoktur.

Alıntı Sistemleri

Buna referans sistemleri, "style manuel" de denilir. Amerika ve Avrupa'da yaygın olan sistemler APA, MLA, CSA, AMA, ASA, Harvard, Turabian'dır. Türkçe kitaplarda yazarlar hangi sistemi kullandıklarını belirtmedikleri için bizde karışık ve eklektik bir sistem kullanılmaktadır.
APA Sistemi:
Esas olarak modern çalışmalarda paranteznot sistemi veya yazar-tarih sistemi denilen sistem kullanılmaktadır. Bu usulde ya yazarın adı verilir (Filancaya göre...) yahut ad verilmeyip ifadeden sonra parantez içinde kaynak ve tarih belirtilir. Aşağıdaki örneklerde Ahmet, Mehmet örnek adlı yazarlardan alıntı yapılmaktadır, tarih örneğin 2006, sayfa 000 olsun :
Doğrudan alıntıya örnekler:
Kavram, şu şekilde tanımlanmaktadır:

sayfa sayısı bazen sonda gösterilir:


Çokyazarlı alıntılarda, iki kişide araya ve konur, ikiden fazla yazar için ilk alıntılanan yerde hepsi yazılır sonra sadece ilk yazar yazılarak ve d. kısaltması kullanılır (et.al.=ve d. ve diğerleri). Paranteznotta birden fazla ayrı yazar varsa bunlar alfabetik değil, tarihe göre sıralanırlar. Yazarların soyadları aynıysa, adlarının baş harfleri de eklenir. Kaynak derleme ise, derleyenin adı gösterilir. Bir yazarın aynı tarihli birkaç kitabı a, b, c diye gösterilir (2006a, 2006b gibi). Eserin tarihi yoksa t.y. kullanılır. Kuran ve Kitabı Mukaddes'e gönderme yapılırken sure adı, sure numarası yazılıp üst üste iki noktadan sonra ayet numarası verilir (Kuran, Fatiha, 2:1 gibi).
 

Users Who Are Viewing This Konu (Users: 0, Guests: 1)

Üst